Selam, ben de kendi yorumumu katmak isterim. ancak belirteyim, tekneler konusundaki bilgilerim tamamen teoriye dayaniyor. Yine belirteyim, teorim de kuvvetlidir

Hava, kara, deniz farketmez. Araclarin davranislari icin en onemli konularin basinda agirlik merkezi gelir. ardindan agirlik dagilimi gelir. ondan sonra da ayrodinamik / hidrodinamik form ve yapisal butunluk gelir.
Basarili olan her tasarimda tasarimcilar bu dort unsura had safhada ozen gosterirler. Bir tasarimi modifiye etmeye basladiginizda da kacinilmaz olarak bu unsurlari degistirirsiniz. Bilincsizce yapildigi zaman ise tasarimin verimini, hatta guvenligini olumsuz yonde etkileyebilir.
1 - agirlik merkezi : kara araclarinda agirlik merkezi elzem derecede tartilmasa da guvenligi asiri tehlikeye atmaz. Ancak hava ve deniz araclarinda, agirlik merkezi cok iyi tasarlanmalidir. Aksi halde guvenlik riski olusturur. Eh, yelkenliler genelde salmali tasarlaniyorsa, bu salmalarin birincil amaci agirlik ve direnc olusturmak ise, siz bunu ortadan kaldirdiginizda teknenin en onemli guvenlik unsurlarindan birini riske atmis olabilirsiniz.
Iyi tasarlanmis tek karinli bir yelkenli, alabora olsa bile agirlik merkezi sayesinde duzelebilecek sekilde tasarlaniyor benim bildigim. Siz simdi onemli bir agirlik unsurunu cikarinca, agirlik merkezi kim bilir nerelere kayar. yelkenlilerde salmanin birincil amaci yelkene zit kuvvet direnci olsa da, agirlik merkezini asagida tutmak gibi onemli bir gorevi de var. Bu da stability denen, teknenin alabora olmaya karsi gosterdigi direnc icin oldukca onemli bir konu. Salmali tasarlanmis bir tekneyi salmasiz yapmak bence hic iyi bir fikir degil.
2 - Agirlik dagilimi : Bir arac uzerine koyulan her turlu agirlik, arac hareket etmeye basladiginda yada dis etkenlerden gelen kuvvetler neticesinde ivme kazanir ve araca ivme yuku bindirir. arac uzerine etki eden, bizim belirlemedigimiz her turlu ivme neredeyse kotu birseydir ve kontrol altinda tutulmasi gerekir. Araca biz veya dis etkenlerden binen kuvvetler karsisinda agirlik merkezi eksen gibi davranir ve arac uzerindeki butun yukler ivme kazandikca bu eksen etrafinda donmeye calisir. Bu da arac uzerinde streslere ve istenmeyen, bas edilmesi gereken manevralara sebep olur. aracin agirlik merkezini bir eksen, aracin boyunu da bir cubuk olarak dusunursek bir kaldirac duzenegi elde etmis oluruz. Kaldiraclarda, eksene yakin yuklerin etkisi az, eksene uzak yuklerin etkisi uzakligi kadar fazla olur. Yani merkeze uzak 1kg agirlik, merkeze yakin 2kg agirliktan cok daha fazla istenmeyen ivmelere sebep olur. Bu sebeple, araclarin agirlik merkezinden uzaklastikca yerlestirdigimiz agirliklar daha hafif kutleler olsun, merkezlere mumkun oldugunca agirlari yigalim isteriz. boylece agir kutleler daha az ivmeye sebep olarak basetmemiz gereken ivmelerin daha az olmasini saglar.
Dolayisiyla agirlik merkezinin konumu kadar, agirligin nasil dagildigi da cok onemlidir.
Bu durumu en guzel ornekle anlatabiliriz. Asagidaki resmi ( gorunmuyorsa linki )
https://drive.google.com/file/d/1NEXycNqmJIXGHhvAOm6DRRjqzGZ2OwzA/viewInce kirmizi kutularin 1kg, genis kirmizi kutularin 2 kg oldugunu varsayalim. Cubuklarin da tekne oldugunu, yesil noktalarin da olusan agirlik merkezi oldugunu dusunelim.
A semasi : agirligi tekne boyunca duzenli sekilde dagitmis. Duzenli agirlik dagilimi ivmelerin de duzenli ve beklendigi gibi olmasini saglar. Tasarimci hafif agirliklari uclara, daha agir kutleleri merkeze daha yakin yerlestirerek, agir kutlelerin asiri ivme olusturmasini onlemis. Boylece optimum bir tasarim elde etmis.
B semasi : Tasarimci agirliklari duzenli olarak dagitmis. duzenli ivmeler elde etmisse de daha agir kutleleri uclara yerlestirmis. Bu da tekneye bir kuvvet bindiginde burnu ve kicinin asiri ivme kazanacagi anlamina geliyor. Bu durum da tekne govdesine asiri stres yukleyecektir. govdenin bu streslerle basa cikmasi icin gerektiginden cok daha saglam tasarlanmasi gerekir.
Ayrica buyuk agirliklar fazlaca ivme kazandiginda durmakta da zorlanirlar. Bu da ozellikle teknelerde yabancilarin hobby horse dedigi, teknenin yunuslama yaptigi, burnunun surekli batip ciktigi hareketler benzeri rahatsiz edici ve tekneye zarar verici hareketlerin daha fazla olmasi demektir. Bu iyi yapildigi dusunulen kotu bir tasarimdir.
C semasi : tasarimci agirliklari tekne uzerinde duzenli dagitmamis. uclara hafif kutleler koysa da, agir kutleler ve agirlik merkezi teknenin geometrik merkezinden uzaklasmis. araclar ( baska etkenler olsa da, basitce ) geometrik merkezi ekseniymis gibi donme kayma hareketleri yapmayi sever. bu sebepten agirlik merkezi ile geometrik merkezi mumkun oldugunca ayni yerde elde etmek isteriz. Tasarimci bu semada agirlik merkezinin geometrik merkezden kaymasina sebep olarak tekneye binen ivmelerin duzensiz ve ongorulemez olmasina sebep olmus. Bu durumda, govdeye binecek yukler belirsiz oldugundan, dayanikli bir govde tasarlamak da sansa kalir. isi sansa birakmamak icin, gereginden cok daha guclu bir govde yapilir ve bu da aracin gereksiz yere asiri agir olmasina sebep olur.
D semasi : Tasarimci teknenin uclarina herhangi bir agir kutle koymamis. Hafif kutleleri uclara yakin ama uclardan iceride yerlestirmis. agir kutleleri de geometrik merkeze oldukca yakin yerlestirmis. Agirliklari da tekne boyunca duzenli dagittigindan hem duzenli ivmeler, hem de geometrik merkez ile agirlik merkezi cakisan bir tasarim elde etmis. Bu tasarimda, tasarimin agirligi A semasiyla ayni olsa bile, tekneye binen kuvvetler neticesinde olusan ivmeler daha dusuk olacaktir. Ayni agirlikta olmasina ragmen cok daha basarili bir tasarim olacaktir. Bu tasarim ideal tasarim sayilabilir.
Tekneye eklemeler cikarmalar yaptiginizda, tasarimcinin planladigi agirlik dagilimini da degistirmis olacaksiniz. Bu durumda elde ettiginiz yeni tasarimda agirlik merkezi ve agirlik dagiliminin yeterli oldugundan emin olmak gerek.
3 - Ayrodinamik / hidrodinamik form : Araclar ( dolayisi ile tekneler ) uzerlerine binen yuklerin toplaminin olusturdugu vektor dogrultusunda hareket etme meylindedir. buna itme cekme surtunme yer cekimi gibi bir cok etken dahil olur. neticede kuvvetler birbirini noturler ve elimizde fazladan olan bir kuvvet ve onun dogrultusu kalir. bu da aracin gittigi yondur.
Teknenin dis formunda degisiklikler yaptiginizda, tekneye etkiyecek kuvvetler tasarimcinin planladigindan farkli bir sonuc vektor olusturabilir. Bu degisiklikler dikkatli yapilmadigi zaman en iyi ihtimalle teknenin verimini dusurecektir. Kotu ihtimalle de manevra kabiliyetini olumsuz etkilemesi veya beklenen dogrultuda gitmeme gibi sonuclar dogurabilir.
Bu sebepten, tekneye binen kuvvetler iyi analiz edilmeli ve teknenin hidro/ayrodinamik yapisinda degisiklikler yapilacaksa, karsit kuvvetlerin beraber degerelendirilerek toplam vektor korunmalidir. Bu acidan hem yelkeni hem salmayi beraber cikarmak mantikli bir secenek elbette. zira ikisi de birbirinin karsit kuvveti. Yine de salmanin asagi yonlu agirlik etkisi bulunmakta. buna karsin da tekne govdesi, bu agirligi karsilayacak bir batmazlik kuvveti yaratacak sekilde tasarlanmis olmali. salmayi kaldirdiginizda, batmazlik karakteri de degisecektir. Iyi iste suya daha az batar mantikli bir mantik degildir

. tekne formu, muhtemelen salmanin yaratacagi yanal surtunme de degerlendirilerek tasarlaniyordur. Salmayi aldiginizda yanal surtunmeniz cok azalirsa traction, yani ayni dogrultuda gitme yetenegi de zarar gorebilir. ( bunlar fazla incik cincik paranoya da olabilir. ancak muhendislik bakimindan dusunulmesi gereken konular )
4 - Yapisal butunluk : Gunumuzde ilim irfanin almasi yurumesi sebebiyle muhendislik ve tasarim bilgisi oldukca ilerledi. Artik tasarim ve muhendislik beraber ilerleyerek, tasarim ogelerinin ayni zamanda yapisal butunluk ogeleri olmasi saglaniyor. Bu durum, ayni tasarimin daha az malzeme ile yapilabilmesini sagliyor. Neticede, hem daha ekonomik, hem daha hafif, hem de daha guclu tasarimlar elde ediliyor. Bu durum, sanayi ustasi ile basarili muhendislik tasarimlari arasindaki en onemli fark. Elbette cok basarili ustalar var. ancak hesap kitap yapmadan, formul cozmeden eldeki malzemeyi en optimum sekilde kullanmak mumkun olmuyor.
Gelelim asil detaya. Tekne, ucak, f1 arabasi gibi agirligin oldukca onemli oldugu araclarda tasarimci ve muhendisler arac uzerinde kullanilan her parcanin veya formun, mumkunse yapisal butunluge faydali olmasi saglanir. Eger bu araclarda bir degisiklik yapmaya niyetlenirseniz, cikaracaginiz ve ekleyeceginiz detaylarin yapisal butunlugu nasil etkileyecegini iyi hesaplamak gerekir. Zira, Iyi tasarimcilar bir tasarimi degerlendirirken bu 4 ana ogeyi bir butun olarak dusunur ve Optimum tasarimi elde etmeye calisir.
Elbette pratikte, ihtiyaclar ve aracin calisacagi ortam sartlari geregi asla ideal bir tasarim yapilamaz. Yine de eldeki zorunluluklar neticesinde elde edilebilecek en optimum tasarim arayisinda olunur. Bu optimum tasarim arayisi son yuzyilda cilgin sekilde sekil almis ve belli amaclar icin yapilan araclarin tasarimlarinin birbirine yakin olmasini saglamistir.
Gunumuzde spor araba dedigimizde, aile arabasi dedigimizde, gezi veya surat teknesi dedigimizde gozumuzun onune gelen sekiller kabaca bellidir ve bu da tasarimin evrimidir. Evrime inat eden butun canlilar ise dogal seleksiyon neticesinde yok olmaya mahkumdur

.
Yelkenliler daha ziyade yelkenle seyredecek sekilde tasarlanirlar. Yakitli motor, daha ziyade yardimci amacli, acil durumlarda da ilerleyebilmeyi veya guvenli sekilde hareketli kalmayi saglayabilsin diye bulunur. Ancak yelkenliler motorla verimli sekilde yol alacak sekilde tasarlanmiyorlar.
Motorlu tekneler ise genelde zaten yelkene sahip olmuyor. onun da motorunu kucultup yelken takmaya gitseniz, alt formu motorla harekete gore tasarlandigindan yelkende cok verimsiz olacaktir.
Cok uzun yazdim sanirim. Umarim bu kadar okudugunuza degmistir
