Gönderen Konu: Kirliliği Önlemek İçin Çözüm Önerileri  (Okunma sayısı 11536 defa)

vlkanaydin

  • Kurucu
  • Onursal Rehber
  • *****
  • İleti: 7.316
    • Denizrehberim Forumu
  • Ad Soyad: Volkan Aydın
  • Bulunduğu İl: Bursa
  • Doğum Yılı: 1991
  • Tekne Adı: Suerte Vogo
Kirliliği Önlemek İçin Çözüm Önerileri
« : Şubat 02, 2012, 04:17:25 ÖS »



-Endemik ve nesli tehlikede türler tespit edilerek yaşam alanları (habitatları) koruma altına alınmalıdır.

-Biyolojik çeşitliliği tehdit eden risk faktörleri ile biyolojik indikatörler belirlenmelidir.

-Sucul fauna ve flora envanter çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir.

-Deniz kirliliği ile mücadelede ilgili bakanlık, kamu kuruluşu ve meslek örgütleri ile halkın da katılacağı bir organizasyon tarafından, acil müdahale ve master programlar hazırlanmalıdır.

-Son derece verimsiz ve deniz kıyılarında bulunan maden sahalarının yarattığı jeolojik, biyolojik sorunlar nedeniyle su ürünleri avlanma alanları yok olmakta, doğal denge bozulmaktadır. Ruhsatlandırma işlemleri esnasında o bölge için kesinlikle ÇED istenmelidir. ÇED 'in olumsuz olması halinde bu tür işletmelere ruhsat verilmemelidir. ÇED raporlarının bağımsız örgütler tarafından denetlenmesi sağlanmalıdır.

-Su havzalarına kaçak inşaat yapılması kesinlikle önlenmelidir. Oturma izni ve iskan verilmemeli, belediye tarafından bu yerleşim alanlarına hiçbir hizmet götürülmemelidir.

-Yılda 60.000 den fazla geminin geçiş yaptığı Denizlerimizde ve boğazlarımızda, gemilerin ve diğer deniz ve içsu taşıtlarının sintine, kirli balast sularını boşaltabileceği alanların (Liman Atık Alım Tesisleri) yapılmasına hız verilmelidir.

-Akdeniz Ekosistemine dahil olan ülkemizden yük almak için, kara sularına girecek olan açık deniz taşıtlarının, denge amacıyla aldıkları balast sularını, daha karasularımıza girmeden değiştirmelerinin sağlanması; genetik yapısı değiştirilmiş ve yayılmacı türlerin kendi ekosistemimizi tehdit etmesinin önüne geçmek için bir araçtır.

-İç sularımızda kirlilik, uluslararası standartların çok üzerindedir. Bunların önlenebilmesi için Arıtma sistemlerinden ödün verilmemelidir.

-Deniz ve içsulardaki kirlilik envanterlerinin en kısa sürede çıkartılarak, kamuoyuna ve ilgili kuruşlara ulaşması sağlanmalı ve bu konudaki
projelere mali destek sağlanmalıdır.

-Sucul canlı kaynakları, suyu süzerek beslendikleri veya süzerek beslenen canlılarla beslendikleri için, kirlilik etkenleri bu canlıların
bünyelerinde   birikmektedir.   (Zehirli   kimyasallar-ağır  metaller- kanserojenler-).Bu içsularda ve denizlerimizden elde edilen canlı kaynaklardaki  kirlenme  sınırları  sürekli takip edilmeli ve bu sınırların uluslararası sınırları aşması halinde, ihracatçı ve tüketiciler uyarılmalıdır, (mesela yengeç, karides, ıstakoz gibi bazı bentik organizmalarda 1-10 ppm, midye gibi çift kabuklularda ve balıklarda 5-50 ppm, gastropoda'lar da,   10-100 ppm 'e kadar duyarlıdır.)

-Ötrofıkasyon ve diğer etkiler, sularımızdaki biyolojik zenginliklerimiz üzerinde olumsuz etki yaptığından, tür çeşitliliği azaldıkça veya üreme alanları terk edildikçe fırsatçı türler veya başka ekosistemlerden balast suları vasıtasıyla veya başka bir yolla taşınan türler üreyebilecekleri uygun ortamı kolaylıkla bulabilmektedir. (Red- tide olayı ve A.B.D kökenli Mnemiopsis leidy bir örnektir.)

-Deniz taşıt trafiğinin çağdaş düzeyde planlanması ve verilmekte olan   kılavuzluk hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi, deniz kazalarını asgariye indirecektir.

-Denizlerimizden geçiş yapacak olan gemilerin uluslararası standartlara uygunluğu denetlenmelidir.

-Deniz kazaları için acil müdahale birlikleri ve planı hazırlanmalıdır.   Böylece   yetki karmaşası ve karışıklıklar en minimum düzeye inecektir.

-Sağlık  Bakanlığına bağlı hudut Sahilleri Genel Müdürlüğünün kontrolündeki sağlık merkezleri günün koşullarına göre dizayn edilmelidir.

-Karasularımızda sefer yapan tüm gemilerin (yerli/yabancı) doğal, tarihi kültürel ve ekonomik çevreye verebilecekleri zararların
giderilmesi ve tazmini konusunda bu gemilere yasal düzenlemeler gözden geçirilmelidir.

-Kirlenmenin önlenmesi için Ulusal ve uluslararası mevzuatta bir çok yasanın bulunmasına rağmen, bu yasaları uygulamada zorluk çekildiği bilinmektedir. Yetki ve sorumluluk tek bir organizasyonda toplanmalıdır. Uygulayıcı konumunda olan, üreticiler ve sivil toplum örgütleri için hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.
VOLKAN AYDIN
Nilüfer/Bursa
admin@denizrehberim.com

Suerte Vogo'nun Yapım Macerası İçin Tıklayın!


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
11 Yanıt
15458 Gösterim
Son İleti Nisan 08, 2015, 06:38:33 ÖS
Gönderen: pihsan
4 Yanıt
7113 Gösterim
Son İleti Ekim 01, 2011, 03:16:35 ÖÖ
Gönderen: izci04
0 Yanıt
4589 Gösterim
Son İleti Aralık 01, 2011, 11:31:51 ÖS
Gönderen: vlkanaydin
0 Yanıt
3158 Gösterim
Son İleti Şubat 02, 2012, 04:15:45 ÖS
Gönderen: vlkanaydin
7 Yanıt
8721 Gösterim
Son İleti Şubat 02, 2012, 06:10:51 ÖS
Gönderen: vlkanaydin
22 Yanıt
14985 Gösterim
Son İleti Mart 28, 2018, 10:49:13 ÖS
Gönderen: Hakan Alten
74 Yanıt
11823 Gösterim
Son İleti Temmuz 05, 2020, 07:30:44 ÖS
Gönderen: KARANLIK
3 Yanıt
2179 Gösterim
Son İleti Şubat 03, 2022, 10:06:41 ÖÖ
Gönderen: khbilen
0 Yanıt
1098 Gösterim
Son İleti Ekim 06, 2023, 10:54:50 ÖS
Gönderen: vlkanaydin