Gönderen Konu: Şişme Katamaran Projesi  (Okunma sayısı 82963 defa)

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #240 : Ağustos 10, 2018, 08:03:28 ÖS »

Elde kalan bütün malzemeleri döktüm ortaya; kanat denemesi için kimler ne işe yarar diye. Epey farklı şeyler denemiş olduğum için geçmişte epey de değişik mlzeme kalmış. Bulduklarımdan yeni bir deneme ortamı yarattım. Temeli baba bir paslanmaz çelik profil kompleksi (eski teker sisteminin ana taşıyıcısı idi).

Yanlarına cıvata ile takılıp çıkarılabilir iki adet 5cm çaplı 100-150 cm galvaniz boru. Yani "H" şeklinde bir platform. Kazıklar bu galvaniz boruların iki ucu ve ortalarından çakılacak. Böylece hem kuvvet kolu uzamış oluyor, hem de özellikle çekme yönünde (Boruların uzandığı yön) engelleme sağlanmış oluyor.

Resimde eski ve yeni deneme ortamı görülüyor. Eskide kazıklar baş tarafların hemen dibinden çakılıyordu. Üçü bir kazık gibi oluyordu, şimdi dağıtılmış oldu. Ayrıca kanadın hareket yönünde de iki tarafta da uzun kaldıraç kolu eklenmiş oldu. Bir de resimde görülen at nalı gibi profili de içinde biraz daha uzun tahta kazıklarla üzerlerine çakıp tam oturtabilirsem epeyce kuvvetli olur... diye düşünüyorum




bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/q5ZZiyGreugpzoQM9

Ha bu arada, adaşımın tavsiyesini boş geçmedim. Eve 200- 300 metre mesafede çocukların top oynayabileceği yarım futbol sahası kadar geniş bir açık alan var. Ama tabii etrafı 2-3 katlı evler ve o yükseklikte ağaçlar. Gittim orada rüzgar ölçümü yaptım.

Beklediğim gibi maalesef "kaliteli rüzgar" yok. Çevredeki ev ve ağaçlar türbülans yaratıyor. Rüzgarın yönü ve büyüklüğü sürekli inip çıkıyor. Römorku şu yönde koysam, rüzgar zırt oraya, pırt buraya dönecek. Bir yetmeyecek, bir alıp uçuracak. Pek sağlıklı değil. Denemeye kalkışmadım.

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #241 : Ağustos 28, 2018, 09:49:21 ÖÖ »
Bayramda birkaç gün rüzgar iyi idi, ama deniz kıyıları aşırı kalabalık olduğu için denemeye gitmedim. Aslında bayramdan birkaç gün önce iki deneme daha yapmıştım, ama buraya yazmadım. Yukarıda bahsettiğim "H" şeklindeki ortamda deneme yaptım. Ayağa dolanan çok şey vat, adım atmaya korkuyor insan. Beğenmedim. Yeni bir şey hazırladım.

Yine eski kömür kaloriferinin "kömür atma mili" 70-80 cm uzunluğunda bir spiral. 2.5 cm çelik mil etrafına kaynatılmış 7-8 cm çapında bir spiral. Bu iyi tutunur deyip ucuna bir cıvata kaynattım. O kadar. Hesapta, biraz çakıp sonra (özel bir anahtarla) çevirip sonuna kadar gömecektim. Birincisi kumsala çakılmadı; ikincisi, dönmedi, dönünce de toprağa gömülmedi, çıktı. Mecbur elle kuyu kazıp gömdüm. O ilk denemede ben onu bunu deneyene kadar rüzgar gitti, sonucu göremeden döndüm. Aynı zamanda ip bağlantılarında da değişiklik yapmıştım, onun sonucunu da göremedim.

Dün hava güzeldi. Tahminler 7km/sa veriyordu, ölçümler daha sabahtan 10-12 km/sa idi. Yani tam istediğim rüzgar.

Kumsal oldukça boştu. Hemen çukuru kazdım. Resimde görülen halka çubuk ile, onun gittiği yre kadar kazdım. Spirali yerleştirip biraz çaktım. Kumu sıkıca geri doldurdum. İkinci resimdeki gibi platform hazır oldu. Ayağa dolanan birşey yok. Her yöne kullanmak mümkün.

Rüzga biraz daha arttı, ama rüzgarölçeri almamışım, tam kaç idi bilmiyorum. Birkaç deneme sonra paraşüt tepeme geldi. İndi - kalktı derken sonunda bir ara tepemde 3-4 dakika kadar kararlı bir şekilde tuttum. Frenleri bıraksam paraşüt öne saldırıyor. Yani bu iyi birşey. Paraşüt tekneyi çekecek demek. Rüzgara karşı. Tabi ne kadar rüzgarda ne kadar çekecek, onu teknede göreceğiz.

Bir iki kez bu tekrarlandı ama çok uzun sürmedi; rüzgarın ve benim tepkilerim fazla gelmeye başladı, bir baktım bizim spiral kuyudan çıkmış, havada.


Tekrar kaz, tekrar göm. Bu kez kum yerine orta boy çaklı taşları ile doldurdum. Sonra kum. Bu daha çabuk çıktı. Üçüncüde daha iiri taşlar kullandım. Yine çıkar gibi oldu ama, rüzgar hafiflemeye başladı, yerinden çıkarmadan biraz daha oynadım ama, istediğim gibi olmadı.

Görmek istediğim kare şu. Paraşüt tepeme gelmiş. Rüzgar kararlı devam ederken paraşüt de hafif öne kasmış. Ama pozisyonu da kararlı. Ben ellerimi bırakmışım. Gidip kamerayı almışım. Bunun resmini çekiyorum. İşte bu olunca tamam demektir.

Bunun olmamasının bir nedeni paraşütün vince yani yere sabit bağlı oluşu. Normalde biz uçmak için kalkış yaparken paraşütü kuşandığımızda, rüzgardaki oynamalar karşı küçük gövde-kalça hareketleri ile veya yetmedi küçük adımlar atarak / ağırlık kaydırarak dengeyi sağlarız. Frenleri kullanmadan veya en az kullanıp bunu başarabiliriz. Ama yere bağlayınca bu şans kalmıyor. Tekne olsa bir miktar hareket olacağından kanat belki bu kadar katı /sert davranmaz. Ama karada bu şans yok.

Aklıma esnek halat, yada adı her neyse yaylı halat esnetme parçaları geldi. Belki onlardan alıp araya koyup tepkiyi biraz yumuşatabilirim. Bakacağım, ucuz birşeyse alır denerim. Tabi bunlar bizim "yönlü" yani rüzgarın kaymasının tersine harektten biraz farklı olacak.

Yine de dün umutlu döndüm. Bir kaç yere biraz daha ip bağlayıp ince ayar yapmam gerekiyor. hava uygun olduğunda bir de öyle deneyeceğim. Bakalım istediğim olacak mı.

Resimler de şöyle:



bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/7DLnoeyb5pc3hXy19

ve de gömülü hali:


bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/fDmZ7w9WrVASyjFt9


sessizsakin

  • Kıdemli Üye
  • İleri Rehber
  • *
  • İleti: 651
  • Ad Soyad: Kadir
  • Bulunduğu İl: Varna
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #242 : Ağustos 28, 2018, 05:15:24 ÖS »
Abi sistem bence guzel. Tabi karada kanatla calisirken bile oraya buraya kosturdugumuz oluyor. Sanirim gercek teste gecmeden gercek sonuclari tam olarak alamayacaksin. Burgunun ustune 20 - 30 kg agirlik koyabilsen sanirim topraktan cikma sorununu halleder diye dusunuyorum.

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #243 : Ağustos 28, 2018, 10:01:45 ÖS »
Evet, tabii. elbette asıl sonuç teknenin üzerinde yapılacak denemede görülecek, ama olabildiğince kanat suya düşmeden önce deneyebildiğim kadar durumu denemiş olayım.

Artık bir ara da uçurtma ipini salıp 20 metre yukarıda nasıl olacak onu denemem lazım. Geçen günkü denemelerden birinde bir niyetlendim. Ama baktım ipler fena sıkışmış.

O kuvvetli rüzgarın çelik halkayı kopardığı denemede vinç tarafında da bazı hasarlar oluşmuş, ben dikkat etmemişim. Önce ipi karşılayan ilk milin bir ucundaki segmanı çıkarmış, mili çıkarmaya çalışmış, olmamış - vincin gövdesini birkaç milim açmış. Sonra ipleri sonuna kadar germiş. Makaraya sarılı ipleri kesercesine sıkıştırıp ezmiş, en dibe kadar gitmiş. İpler makaranın sonunda 8mm cıvataya bağlı idi. İpleri koparamamış, o cıvatayı 1cm kadar eğmiş.

Segmanın yenisini taktım, İpleri çözmem bir günümü aldı. Ama bu arada başka bir tip vinç gördüm. Sonsuz cıvatalı. Böylece doğal olarak kendinden frenli, yani her konumda özel birşey yapmadan frenli, 30:1, 40:1 gibi yüksek oranlı vinçler. Şöyle birşey var en ucuzu:



bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/Q1wQJ1A4dY6Eah3D7

Ama piyasada yok. Bulunmuyor. Şimdi kendim ona benzer birşey yapmaya karar verdim. Standard sonsuz dişli redüktörlerden ısmarladım. Yanına da eski vincin kasası içine, redüktörün çıkış miline bağlı yeni makaralar koyup bunlara benzer bir şey elde etmeyi umuyorum. Bakalım nasıl olacak. Ondan sonra 20m ipi çok kontrollu olarak boşaltıp deneyeceğim. 20 metre yüksekte rüzgar yaklaşık 1.5 misli fazla olacak; ama daha düzgün dha kararlı, temiz rüzgar olacak. Kanadın davranışı bir miktar farklı olacak.

Ağırlık koyacak pek yer yok, en tepede vinç var zaten de, vinci oturttuğum bir plaka var. Ona asabilirim belki bir miktar ağırlık.

sessizsakin

  • Kıdemli Üye
  • İleri Rehber
  • *
  • İleti: 651
  • Ad Soyad: Kadir
  • Bulunduğu İl: Varna
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #244 : Ağustos 29, 2018, 04:05:09 ÖÖ »
Butun bu olaydan en iyi anladigim sey : ipler saglammis :D

Vinc guzelmis ama dedigin gibi, kimbilir kim satar :).
Standard sonsuz dişli redüktör dedigin piyasadaki 30 govde, 40 govde diye gecen elektrik motorlari icin yapilan reduktorlerdense, benim onlardan epeyce kirmisligim var. Govdeleri kompresyona dayanikli ama cekme kuvvetlerine dayanimlari cok dusuk. ona gore bi montaj yapmak lazim. yoksa ruzgar yuklenince  Hic yokmus gibi kopup gidebilir.

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #245 : Ağustos 29, 2018, 07:20:46 ÖÖ »
Evet ipler sağlam. 4mm ama, 750 kg taşıyabilecek ipler. Ozone Uçurtma ipleri. Bu işler için yani.

Redüktör de dediğin gibi. 30 gövde geliyor. Römork çekicide epeyce bir büyüğü var, 500 watt motor bağlı 25mm şaft kalınlığı. Gövde herhalde 100 flan. Römork + katamaranı sorunsuz itip çekiyor. Bu yeni gelen mikro sayılır onun yanında.

Kanadın çekme yükü asıl olarak makaraya biniyor. Önce ipe, ipin dayanadığı millere, ipin sarıldığı (o bükülen 8mm cıvata) mile, ve de en son makaraya ve onun döndüğü ana mile.

Redüktör de ana mili 90 derece yandan 30:1 oranında çevirmeye çalışacak. Orası da herhalde kompresyon olan yer. Şanzımanı dağıtmazsak sorun yok :)

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #246 : Eylül 04, 2018, 11:54:40 ÖÖ »
Muzlarda hava "kaçıran" yeri buldum. Aslında muhtemelen (en azından şu an / belki) hava kaçırmıyor; muzlar "genişliyor". Bu da yine muhtemelen benim hatam sonucu oluştu. Gündüz güneşin altında sıcakta genişleyen hava ile iyice sertleşen muzlar gece soğuyan hava ile pörsüyünce, ben muzlar indi deyip hava basınca, ertesi gün daha çok gerginleşen muzlar yanlardaki dikişleri dökmüş. Evet, muzların yanlarındaki, benim kesip çıkarttığım, ayak basılan yan destek tüpleri hem yapıştırılmış, hem dikilmiş. Şimdi o dikişler açılıyor. Dikiş deliklerinden hava kaçıyor gibi görünmüyor. Ama gidrek yapışma yerleri zorlanıyor ve sanki bazı yerlerde zorlama var, açılıyor gibi. Resimlerde farklı yerlerdeki dikişlerin açılma durumu görülebiliyor.

Bir de geçenlerde buna bağlı bi felaket senaryosu yaşamak zorunda kaldım. 3 4 günde bir açıp şişirdikçe siboplar da laçkalaştı, ve pompanın hortumunu takmak için kapağı açtığımda sibop fırladı gitti. Kapağı kapatınca hava kaçışı büyük ölçüde azalıyor ama tabii kaçıyor. Çare sibobu yani o vana sistemini toptan değiştirmek. O kesip çıkardığım yan destek tüplerinde vanalar da vardı. Onlardan birinden bir sağlam vana söktüm. Zor olan, muz şişikken, yani katamaran üzerinde iken eski vanayı çıkarıp hemen yenisini takmak. Hava kaçışı çok fazla olacak, ve katamaranın ağırlığı ile muz yamyası olacak diye düşünüyordum ama hayret edilecek şekilde, vana açıkken muz 5 dakikadan fazla ayakta kaldı. Bir ara içeriden sıkacak dişli parçayı kaçırdım, düştü yuvarlandı gitti. Uzun telle çemtim aldım, taktım. Muz hala 40 50 cm çaplı iken kapattım. Kontrol ettim. Vananın dibinden kaçırıyor. Kaçırdığı yer, sibop kapağını tutan ipin vanaya kaynatıldığı yer. Biraz tümsek kalmış, kaçırıyor. Hızlı yapıştırıcı ve soda ile kapattım ama yine de kaçırıyor. Artık nereden olduğunu bildiğim bir yer var.

Yanisi, vakit daraldı. Hem yaz bitti, hem muzlar gidici gibi görünüyor. Bir an önce bu işi bitirmem lazım. Vinç için düşündüğüm redüktör geldi. Hayal kırıklığı. Hem çevrim oranı düşük hem de tersten geri döndürülebiliyor. Yani kanat makarayı çevirip ipi söküp alacak gibi. Ben parçaları hazırlamıştım, kavramsal tasarımın az çok elle tutulur halini de fotoğrafladım. Görüntü iyi de, bu hali ile işe yaramayacak.

Resimler, önce muzun baş tarafında az açılan dikiş:



bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/4NQ9sSBBhQGagkJY9

dikişin çok açıldığı ve artık bombe yaptığı yer:


bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/qfHpeWFS6myU8ovQ8

Muzdaki genişlemeyi gösteren resim. Önceden de bir miktar sıkı idi alüminyum kemer ama şimdi her kenarda 1 cmden fazla fark var.


bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/Aq1aBADWJx3nDfbx7

Bu resimde görülmüyor ama, sibop değiştikten sonra resimdeki ipin sol taraftaki altından kaçırıyor şimdi:


bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/XqBZ2t5GxVX4RgXa9

Bu da sonsuz dişli vinç tasarımının oluyormuş gibi hali...


bağlantısı:
https://photos.app.goo.gl/2utYLn2oKqqoEi9E6

Bugün ya da yarın sörf yelkenini denemeye gideeğim. Bakalım o ne kadara işe yarayacak.

Azzz sonra...

sessizsakin

  • Kıdemli Üye
  • İleri Rehber
  • *
  • İleti: 651
  • Ad Soyad: Kadir
  • Bulunduğu İl: Varna
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #247 : Eylül 04, 2018, 12:57:09 ÖS »
1:30'dan asagisi elle cevrilebiliyor. 1:30 - 40 arasi elle zor oluyor. 40'dan sonrasi genelde elle cevirmek icin epeyce zor. Eger reduktorun giris tarafina minik bir fren, civi engel birsey koyabilirsen yeterli olur diye dusunuyorum.  Ancak 30 govde ben hic kullanmadim. gozume hep cok zayif gorunduler gecmiste :)

Dikisler baya almis yurumus.

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #248 : Eylül 04, 2018, 09:26:06 ÖS »
Bugün rüzgar genelde çok az idi. 6 - 8 km/sa. arada bir biraz artsa da genelde düşük kaldığı için çıkmadım evden. Bakalım yarın nasıl olacak.

Fren niyetine birşey koysam tutunduğu yer sağlam kalabilecek mi? :)

Daha önce römorku çekmek için kullandığım cam sileceği motoru da sonsuz vidalı ve çevrim oranı 50 falan gibi. Baktım, tersten de dönmüyor. Onu seri bağlarsam (çıkışını diğerinin girişine) hem çevrim oranım artar, hem de fren kısmı hallolur.

Motoru açtım. Rotoru dışarı çıkarmak bayaa zor. Mıknatıs çok güçlü, bırakmıyor. Sonra farkettim ki rotor mili dışarıda iken, tersten döndürülebiliyor. Yani freni asıl yapan mıknatıs imiş ! Bir sorun bağlantı noktaları. Birinin bağlantı vidaları 3 tane 120 derecede. Diğeri dört tane 90 derecede. Motorun  gövdesi tutya gibi, çok zayıf. Bağlasam olacak mı emin değilim ama herhalde bir deneyeceğim. "Fren"i çalıştırabilmek için rotoru yine mıknatısın içine koymam gerek; ama arka ucundan açıp tutacak uç bulmak oldukça zor olacak. Olmazsa - oldu olacak deyip motorlu yaparım vinci. Akü var nasıl olsa, biraz da o yer...

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
B - Planı
« Yanıtla #249 : Ekim 04, 2018, 05:29:18 ÖS »
Konu başlığını B - Planı koydum ama birçok şeyi kapsayan uzun bir not olacak.

Bir ay olmuş yazmayalı. Epeyce şey yaptım. Epeyce şey yapamadım. Epeyce başka şey oldu, derken bir ay olmuş.

Son zamanlarda yerde paraşüt denemelerinde pek ilerleme sağlayamadığımı görüp B- Planı üzerine kafa yormaya başlamıştım. Her ne kadar en başta bir takım B, C, D seçenekleri belirlediysem de, onlar genelde kanadı uçurtma gibi kullanmak üzerine olduğundan gönlüm henüz o tarafa yönelmeye el vermedi ve yine kanatlı ama dikine çözümlere bakmaya başladım. Yani yeni yeni moda olmaya başlayn Kanat Yelken çözümlerine. Direğe bağlı kanat fikri de cazip gelmiyor ama uçurtmadan iyidir düşncesiyle epey video izledim, okudum o konuda.

Katı kanatlar tekne dururken de, limanda bağlıyken de "çalışmaya devam ettiğinden" uygun br seçenek olmayacaktı. "Soft Wing" denilen portatif, yelken gibi indirilip kaldırılabilen ama kanat şeklinde yapılar daha uygun geldi. Zor gelen, hala uçabilir durumda olan kanadımı ortasından kesip kuşa çevirme düşüncesi idi. Çalışan bir maket/ model yaptım. Uzaktan kumandalı - bilgisayarlı. 1:10 ölçekli. Niyetim denizde modeli deneyip işe yarayabileceğini gördğkten sonra kanadı kesme kararını vermekti.

Bayramdan sonra annem rahatsızlandı; başdönmesi atakları başladı, o doktor - bu doktor derken epey zaman harcadık. Şimdi durum sakin. Kararlı durumda.

En son vinç ile uğraşıyordum. Vinçleri takas etmeyi denedim. Yani römork çeken sonsuz vidalı redüktörü alıp onun yerine kanadın vincini koymak gibi. Vinç ve 12V cam sileceği motoru yetmedi römorku itmeye. Mekanik bağlantıyı oturtamadım, olmadı. Garanti olmayınca vazgeçtim. Yine başa döndük. Bu arada römork çekiciyi başka şekilde bağladım. Eski durumda römork ucundan epeyce içeride altta kalıyor, tak - çıkar işi zor olyordu. Öne dışarı aldım. Bu sefer de kuvvet kolu uzadı. Yine olmadı.

Bu işler yaparken tabii habire benim kendi yaptığım park tekerinin krikosunu kullanıyorum. Onu da komşu kırmıştı yardım ederken ve tamirleme idare ediyordum. Başladı o da su koymaya. Giderek sıkıştı, zorlaştı. sonunda kilitlendi kaldı.

Üç günde bir muzları şişirme işi var, römork üzerine çıkıp yapıyorum o işi, hortum yetmiyor.

... derken birgün ayağım kaydı pompanın üzerinden, römork şasisine çarptım. Beklemediğim kadar çok kan fışkırdı. Çok zor durdurdum. Kapanması vakit aldı. Zorunlu olarak işlere birkaç gün ara verdim. yatakta istirahat modunda ilk gece YouTube'da 1970'lerin müziklerini izlemekle geçti. İkinci gece yine paraşütü nasıl kolay kaldırırım konusuna bakarken birden yeni birşey gördüm.

Bizim kanatlar normalde iki katlıdır. Yani iki yüzeyli. Alt yüzey ve Üst yüzey. Ön tarafı açıktır, oradan hava girer. Arka tarafı kapalıdır, böylece hava nispeten içeride kalır, kanadı şişirir; kanat profili oluşur. Şimdi yeni kanatlar çıkarmışlar. Sadece üst yüzey. Alt yok. Şişme yok. 1/3 daha hafif oluyor. Çok daha kolay kalkıyor. Aslında bu tip kanatlar 2014'de çıkmış ama geçen yıla kadar pek tutulmamış. Şimdi herkese güven gelmiş, herkes bu kanattan yapıyor. Bu tip kanatlara SKIN yani deri diyorlar. Yani gövde yok, sadece deri.

Hemen kanadın alt yüzeyini sökmeye karar verdim. Yani A - Planına devam. Son bir şans daha. Zaten yatıyordum ve ağır iş yapacak durumum yoktu. Kanadı sökmeye başlayınca aklıma güzel birşey daha geldi. Üst yüzey bir kanat gibi uçacaksa, alt yüzey de ipleri olmayan ama yine uçabilecek başka bir  kanat malzemesi olacaktı. Uçmaya gerek yok da, onu simetrik olarak ikiye katladığımda boylamasına yarım bir (iki yüzeyli) kanat, yani benim B - Planı için istediğim soft wing malzemesi de çıkmış oluyor. Yani bir kanattan bir SKIN kanat ve bir Soft Wing Yelken. Bu kanadın çok öenmli bir avantajı da artık suya düşecek korkumun kalmayack olması. İki katmanlı kanat suya düştüşünde açık ağızdan içine su dolup, kapalı tafartan çıkamayacağından, kanadı sudan çıkarmak pratik olarak imkansız olacaktı. Şimdi bu dert olmayacak. Tek yüzey, çekince jilet gibi sudan çıkacak. O nedenle adını Razor Skin koydum.

200 metre kadar dikiş söktüm. 100 metre kadar dikiş diktim. 100 kadar brit yeniden diktim. 100 kadar yeni brit diktim. Bir o kadar yeni (kısa) ip bağladım.

Tabii bunlar 2 haftadan fazla zamanımı aldı. Çok sıkıldım. Gözüm hala denizde. Bir arkadaş Torasan tarafında denize kolay indirebileceğim yerler olduğunu söyledi. İçmeler koyunun doğu kıyısı. Orayı hep düşünüyorum. Uçurtma Sörfü yapanlar orada. Batı kıyısında Gülbahçe'de. Güneybatı köşesinde Göztepe Yelken Kulübü var. Pek deniz trafiği yok. Bu işlere ayrılmış bir bölge gibi.

Ruhsat yok ya. Gelip karışan olmayacak düşüncesi ile bir gün gitmeye karar verdim. Evden çıkmak yine sorun oldu. Oynaya oynaya artık canı çıkan römork çekici motoru bağlandığı yerden koptu. Elle ite kaka tekneyi dışarı çıkardım. Yine geç olmuştu. Gittik. Göztepe Yelken Kulübünün 1km kadar kuzeyi. Aceleden indirirken bir sürü aksilik. vakit kaybı. Sabah rüzgar yoktu, şimdi kuvvetli kuzey-batı esiyor. Katamaran suya indiğinde saat 16:30. Rüzgar hemen sürüklemeye başladı. Motoru çalıştıracağım ama dip sığ. ve de bataklık. Git git bitmez. Rüzgar atar ben çekerim. Boy verince hemen atlayıp motoru çalıştırdım. Daha 50 metre gitmaden önce bir balıkçı sandalına (demirli) ve dubaya tosladım. İplerden kurtulduk derken dümen ve motor dibe sürtmeye başladı. İn aşağıya. Çek, sürükle. Çık bin; rüzgar atsın. İn - çık, in - çık. Birkaç yüz metre sürüklendim. Baktım olmayacak; sığ yerde yürüye yürüye, katamaranı çekip getirdim. Kıyıdakiler yardım etti, çektik, bağladık eve geldik. Eve giriş yine merasim. Akşam ezanı okunurken içeri girdik. Keşfe gitmiştik. Keşfettim. Bataklık ve sığ bir yer. Hızlı derinleşen bir yer bulamazsam işe yaramaz. Epey zorlandım in - çık ve özellikle çekerken.

Evde oturup paşa paşa dikişe devam ettim. Nihayet dün öğlene doğru dikiş bitti; öğleden sonra hemen kumsala paraşütü denemeye.

Gerçekten çok kolay kalkıyor. Rüzgara uygun şeklide yerleştirince zıp diye hemen kendisi kalkıyor, çekmeye bile gerek yok. Artık kendi kendine kalkan paraşüt denemeleri yapmaya başladım. Bir ara yazmıştım. Kanat kalkacak ve tepeme gelecek, ben de ellerimi bırakıp filmini çekeceğim. İşte onu dün yapabildim. Tabii daha kanat profili tam düzgün değil. İp boylarıyla oynamam gerekecek. Kanadın şeklini biraz değiştirmiştim. Onların düzgün ve kararlı olması biraz daha çalışma istiyor. Ama kanadın uçması beni de uçurdu.

Dün kumsaldan dönerken paraşütü bağladığım kazığı sökerken kasığım biraz zorlandı. Daha doğrusu orada birşeyler olduğunu iyice hissettirdi. Sanırım asıl  ilk zorlama surf yelkenini ve direğini ilk takmaya çalışırken oldu. Sonra Torasan biraz daha geliştirdi galiba. Dün baktım sol taraf çekmiyor. Yani fıtık. Bebekken sağdan, 1990larda falan da soldan ameliyat olmuştum, hatta sanırım yama da koymuşlardı ama galiba yine yırttık. Henüz doktora gitmedim. Haftaya da Ankara'ya gitmem lazım. Bugün ip uzunluk ayarlarını anca yaptım ama denemeye gitmeyi de gözüm kesmedi. Dönüşte doktora gidip, muhtemelen Denizli'ye dönmeden ameliyat olup, iyileşip sonra Denizli'ye döneriz. Mevsim birden kapanmış gibi olacak ama; geçen yıl hava soğudu deyip Ekim sonu dönmüştük. Kasımda havalar birden güzelleşmişti. Yine öyle olursa ben Ekim sonuna kadar iyileşmiş olurum. Kasım yne güzel geçerse, denizde olmasa da paraşütün son halini denerim.

Video bağlantısı ilk denemeyi gösteriyor. Kendi kendine olduğu pek anlaşılmıyor ama, ben paraşütü yerleştirdikten sonra rüzgar kıvamına geldiğinde kendisi kalkıyor. Franler son noktada kilitli. Tepeye geldiğinde çekilmiş gibi oluyor. Kanat kendisi iniyor. YouTube da ikinci ve üçüncü de var. Üçüncüde kendisi kalksın diye epey bekledim. Gitti yan yattı. Oradan kurtulur dedim, olmadı. Elle takviye yapıp yatay hala getirir getirmez yine kendisi kalktı.


Bir süre mola...




sessizsakin

  • Kıdemli Üye
  • İleri Rehber
  • *
  • İleti: 651
  • Ad Soyad: Kadir
  • Bulunduğu İl: Varna
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #250 : Ekim 05, 2018, 01:49:25 ÖÖ »
Cok gecmis olsun abi. Umarim kisa surede sagligina kavusursun.

Skin kanat ilginc bi girisim olmus. Ben uzun zamandir parasutlerden ayri kaldim. Zaten bildigim 10 seyin 5'ini de unuttum sanirim. Skin kanatlari duymamistim daha once.  Muhtemelen kanadin sekil almasi icin yine ya sisen iskeleti vardir, yada yelken battenleri gibi kanada formunu veren birseyler olmali diye dusunuyorum. Normalde kanat icine hava dolup sisince daha rijit bir hal kazandigindan form kazaniyor ya, o bakimdan.

Yazinin tamamini okuyamadim, affet :). O yuzden zaten bahsettigin birseye degindiysem lutfen ayrica affet. Uyumadan bi kontrol edeyim burayi dedim. Anca bu kadar yetisebildim :D

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #251 : Ekim 05, 2018, 09:41:39 ÖÖ »
Farkındayım, yazı uzun. Uzun yazıyorum, olayların ve kararların birbirleri ile ilişkisi belli olsun diye. Bir de tabii ruh halimi daha iyi yansıtıyor. En önemli noktayı yakalamışsın nasıl olsa, o yeter.

Biraz yine denizcilik forumunda havacılık konuşuyor olacağım ama bir bakıma da ikisini birleştirmeye çalıştığımdan beni affedersiniz diye umuyorum

Yamaç paraşütünün tarihi taa 1950'lere kadar gidiyor ama, şöyle "uçan" ilk model aslında tek yüzeyli ve 1965 falan yapımı. Hikayesi şurada:

https://www.nytimes.com/2010/01/01/us/01barish.html

Adam ölmeden bir başka pilot onun yaptığı kanadın aynısını yapıp uçmuş 2000lerde.

Tek yüzeyli kanadı yapanlar hiç adı duyulmamış yeni firmalar. Ozone da girmiş bu işe. Çok farklı türler var. Baten yok da, kısmi şişme hücreli (yani hala kısmen iki yüzeyli) olanlar var. İskelet gibi kullanılmış. Amaç da dediğin gibi rigid olmasını sağlamak. Ama üzerinde çalıştıkça tamamen tek yüzeyli modeller çıktı. Ozone ve birkaç başka model artık sadece tek yüzey.

Baten yok, profil şeklini oluşturmak amaçlı değil de kolay açılmayı sağlayacak küçük U şeklinde profil teller var hücre ağızlarında. Ben de hazırladım, ama takmadım daha.

Aslında kanadın şeklini yani profili oluşturan şeyler ipler. Aşağıda az sayıda başlayan ipler yukarı doğru çıktıkça çatallaşıp çoğalıyor. Burada amaç daha çok ip olsun daha sağlam olsun değil, kanat şekline en yakın çizgiyi oluşturacak kadar çok sayıda nokta oluşturmak. Yani PowerPoint'te çigiyi birkaç noktadan eğip büküp istediğimiz eğriyi elde ediyoruz ya, bu da onun gibi birşey. Şu adreste de 2010lardan beri gelen bir çalışmanın çıktıları var:

http://www.laboratoridenvol.com/projects/bhl/bhl.html

İlginç olan, yelkenciler çift yüzeyli yapılara yani kanatlara doğru yönelirken; kanatçılar da tek yüzeyi yelkene doğru yöneliyorlar :)

Bir de bu tek yüzeyli paraşütler havacılar arasında (aslında yelkenciler için de geçerli) bitmek bilmeyen tartışmayı yeniden alevlendiriyor. Kanat Nasıl Uçuyor? Gerçekten Bernouilli Prensibi mi, yoksa Hücum Açısı mı? Sadece üst yüzey varken Bernouilli nasıl kullanılacak? YouTube'da bir sürü ASLINDA diye başlayan bir çok video var, kanadın aslında neden ve nasıl uçtuğunu anlatan. Yelken için de öyle.

Peki ipler bu iş için yetiyordu da neden alt yüzeyi kullanmaya başladılar?  David Barish tek yüzeyli yamaç paraşütü ile uçmaya başladığı sıralarda bir başkası da çift yüzeyli kanadı çıkarmış. Bu hücrelerde fazladan bir "İç Basınç" oluşuyor ve bu kanadın rigid olmasına katkı ağlıyor. Yani kapanmasını önlemede yardımcı oluyor. Stall zorlaşıyor, kazalar azalıyor falan.

Ama görünen o ki, adamlar uygun ip dağılımı ile bunu da becermişler, iç basınç olmadan, yeterli dış basınç sağlayığ kanatları güvenli hale getirmişler. Bol miktarda test videosu seyrettim bu skin paraşütler için, hiç sıkıntı yok. Adamlar gayet memnun. Ben de bazı ip dağılım ve uzunluklarını değiştirerek kanadın "sertliğini" artırmaya çalışıyorum.

Şu an benim kanadın diğerlerinden bariz farkı ön yani hücum kenarında üst yüzeyin alta kıvrılıp oluşturduğu U-profilin çok dar olması. Resimlerden gördüğüm, bu kanatlarda 40-50 cm kadar bir aşağı doğru kıvrılma var. Bende ise bu 10 - 15 cm kadar. Sanırım hücum kenarının da rigid olmasını bu şekilde sağlamışlar. Yani kanadı ayakta tutan ana iskelet bu olmuş oluyor. Uçurtmalarda da burada şişme bir iskelet var. Tam kapalı. Bunlarınki yarı kapalı.

Ben öncelikle bu kalınlığı artırmayı istemedim. Kanadın hızla ve kolay kalkabilmesi için ön kenarın olabildiğince hafif olması gerekli. Sırf bunu sağlamk için kanattan 22 adet 8-14 gr ağırlığında parçalar çıkarıp yerine ağırlıkları bir gramdan az üçlü ipler taktım. 100 ek brit, 100 ip dediğim oydu.

Bir bakacağım ne kadar kötü diye. Yani ön ipleri çektiğimde kanadın kapanma (A-Stall) yatkınlığı ne kadar çok? Dün baktım hemen çöküyor. Ama daha ip ayarları düzgün değildi. Bir de rüzgar çok azdı. 8-9 km/sa. Ve bu problemi öncelikle az önce sözünü ettiğim plastik U-profil batenlerle çözmeye çalışacağım. Belki işe yarayacak, belki hiç yaramayacak, bilemiyorum.

Önceki yazıya ikinci ve üçüncü test bağlantılarını koymamışım, onları da buraya ekleyeyim, sayfa biraz renkli resimli olsun :)

İkinci Test:



ve üçüncü test:



sessizsakin

  • Kıdemli Üye
  • İleri Rehber
  • *
  • İleti: 651
  • Ad Soyad: Kadir
  • Bulunduğu İl: Varna
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #252 : Ekim 05, 2018, 12:22:03 ÖS »
Valla abi girisimin hayranlik verici :) umarim verimli bir kanat elde edersin.

Deltakanatlar da single skin diye biliyorum ama masallah ucuyor onlar da. Demekki fizik bir yerlerinden az bir yerlerinden cok bastiriyor :).

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #253 : Ekim 06, 2018, 08:03:44 ÖÖ »
Şu vatandaş bu işi yapmış. Hem de Türk. Ama sayfası açılmıyor. Soru sordum ama cevap gelir mi bilmem. Adam uçuyor ve Ölüdeniz'de SIV (Düşme / kurtulma) testleri yapıyor. Farklı bir model ama, almış eski paraşütünü sökmüş altını. Ön kenar da benimki gibi dar görülüyor. Hem SIV testleri yapacak kadar kararlı/dengeli hem de uçuş performansı yüksek (Glide Ratio 6.7 - 7 diyor). Başka yapanlar da okudum bu arada. Yani bu iş olacak gibi.

https://www.youtube.com/watch?v=WONAFFuiVMU&index=2&list=LL3Ys_XWsPTHK5Eqli-Urr5w&t=8s

Özellikle ilk delta kanatlar tek yüzey. Yeniler çoğunlukla çift. Tam uçak kanadı gibi. Mesela şunlar:

vlkanaydin

  • Kurucu
  • Onursal Rehber
  • *****
  • İleti: 7.316
    • Denizrehberim Forumu
  • Ad Soyad: Volkan Aydın
  • Bulunduğu İl: Bursa
  • Doğum Yılı: 1991
  • Tekne Adı: Suerte Vogo
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #254 : Ekim 07, 2018, 02:29:52 ÖS »
Abi geçmiş olsun kasık sakatlıkları çok pis oluyor bir an önce doktora görünmekte fayda var. Tam olayı net bilmiyorum ama fıtık diyip geçmemekte gerekiyor bu tip zorlamalarda pubis denilen illet bir sakatlıkta var ameliyata bazen gerek olmuyor buda aklında olsun.
VOLKAN AYDIN
Nilüfer/Bursa
admin@denizrehberim.com

Suerte Vogo'nun Yapım Macerası İçin Tıklayın!


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
36 Yanıt
28761 Gösterim
Son İleti Temmuz 20, 2017, 12:50:32 ÖS
Gönderen: sessizsakin
401 Yanıt
160553 Gösterim
Son İleti Ocak 13, 2016, 11:20:58 ÖÖ
Gönderen: huseyinyurt41
11 Yanıt
9277 Gösterim
Son İleti Ağustos 02, 2014, 05:34:56 ÖS
Gönderen: cenkguney
3 Yanıt
6809 Gösterim
Son İleti Ekim 29, 2014, 11:44:48 ÖS
Gönderen: murat alemdar
4 Yanıt
3544 Gösterim
Son İleti Ocak 22, 2017, 02:19:15 ÖÖ
Gönderen: Xxx
6 Yanıt
6021 Gösterim
Son İleti Ocak 28, 2017, 01:49:31 ÖS
Gönderen: ümit gökay
2 Yanıt
6156 Gösterim
Son İleti Eylül 15, 2017, 12:03:40 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
2 Yanıt
3705 Gösterim
Son İleti Ekim 02, 2017, 11:01:11 ÖÖ
Gönderen: msceylan
10 Yanıt
6490 Gösterim
Son İleti Kasım 17, 2017, 01:37:46 ÖÖ
Gönderen: sessizsakin