Denizrehberim Forumu
Denizrehberim Sosyal => Kafe Denizrehberim => Konuyu başlatan: Ertuğrul DURAK - Ocak 14, 2012, 10:19:53 ÖÖ
-
Aklıma takılan bişey var Özkan Gülkaynağın reportajını izledim sitede de mevcut okyanusu 8 ayda geçtim diyor 8 ayda insan ne yer ne içer o kadar depo 10 m teknede nasıl saklanır yakıtı ne kadar yeter hadi yelkenli ama elektrik ihçiyacı için motor çalışması lazım diyelim güneş enerjisi düzeneği var ama o da hepsini karşılarmıki ayrıca temiz su ihtiyacı nasıl oluyor
Bu konuların içinde en çok aklıma takılan spor gerekli bir tek seçenek yüzmek açık denizde yüzmek için suya giriliyormu
Üstatlarımız aydınlatırsa sevinirim
-
Sekiz ay oldukça uzun bir süre, bu sürenin tamamını bir yerlere uğramadan geçirmemiştir. Süre olarak okyanus geçişleri bir ay kadar sürer. Sekiz ay olduğuna göre dolaşmıştır. Okyanus geçişlerinde elektrik genellikle kullanılmıyor veya çok asgaride kullanılıyor. Buzdolabı, otopilot gibi çok elektrik harcayan cihazlar genellikle hiç kullanımıyor.
En önemli sorun içecek su teminidir. Depolama ile veya su yapıcı cihazlar ile bu sorun çözülüyor. Yiyecek konusunda mümkün olduğu kadar çok dayanan gıdalar tercih ediliyor. Bazı gıdalar ise bizim tahminimizden çok daha uzun dayanıyor, örneğin yumurta ve peynir sintinede 20 gün kadar dayanıyormuş. Peynir dışı küflense de içi yenebilir kalıyormuş. yumurta ise her gün çevriliyormuş.
Okyanus teknesi dendiğinde aklımıza her tarafı çok sağlam yapılmış tekneler gelir. Aslında iyi bir okyanus teknesinin en önemli özelliklerinden birisi yeterli depolama alanlarının olmasıdır. Özellikle su ve yakıt tankları önemlidir. Bir çok dünya gezgininin tuvalet alanlarını depo olarak kullandığını, tuvalet için ise kova kullandıklarını unutmamak gerekir.
Spor için denize girmek şart değil, yattığınız yerde bisiklet hareketi, kamara girişinde veya heçlerden birinde barfiks yapabilirsiniz. Spor sizin yaratıcılığınıza kalmıştır, denizin ortasında suya girmek çok akıllıca olmaz. Serinlemek veya temizlenmek için uygun bir yerde deniz suyunu kova ile (yukarıdaki bahsedilen kova olmasa iyi olur) dökünebilirsiniz.
-
http://www.kayitsiz.com/ozgurluk-hattinin-batisina-ozkan-gulkaynak/ (http://www.kayitsiz.com/ozgurluk-hattinin-batisina-ozkan-gulkaynak/)
-
Ahmet abi sağol bizi aydınlattığın için
Videoyu kısa filmer kısmında yayınladım ilk 6. dk da rotası var şayet okyanusta ada falan yoksa 8 ay sürdüğünü söylüyor
İsmail abi site kaç keredir önüme geliyor ama bi inceleme fırsatı olmadı
-
tabi Özkan tek dünya turu yapan değil. Diğer ustaların da dünya turu öyküleri okunabilir.
Yanılmıyorsam İlk Dünya turunu (TC vatandaşı olarak) Sadun Boro üstad yaptı . Aklıma Atasoylar geliyor . Şu an hatırlayamadıklarımı da sizler ekleyin abi
-
Abi bu yeni nesil biraz tembel okumaktansa izlemek daha kolayıma kaçıyor :)
-
Abi 8 ay denizde bence çok uzun bir süre o işte bence başka bir iş vardır okyanus geçişi en kötü ihtimalle sürse sürse 3 ay 5 ay sürsün. Elbet biryerlere uğramıştır gezmiştir.
-
2006-2009 yılları arası kendi imkanlarımla inşa ettiğim Kayıtsız III isimli ahşap yelkenli ile çoğu zaman tek başıma,hiçbir elektronik seyir aygıtı kullanmadan dünyayı dolaştım. diyor kendi siyesinde Özkan gülkaynak yani 3 yıl
-
Reportajda 10 bin mil Panamadan çıkış Fasifikte tek başına 8 ay yolculuk varış Avustralya
Rota : Locıkıl ruud (Yanlış yazmış olabilirim)
-
Ertuğrul bey,
Ben Özkan Gülkaynak'ın Özgürlük hattının batısına adlı kitabını okudum.
Sizin belirttiğinz pasifik geçişi 8 ay sürmüş ama bu sürekli seyahat halinde değil. Örneğin Panama'dan çıktıktan Galapagos adalarına varmış. Pasifiği geçene kadar birçok yere (aklıma gelenler Cook Adaları, Fransız Polonezyası, Fiji, Tahiti, birçok lagoon, Bora Bora daha birkaç yer) uğramış ve bazı yerlerde bir hafta on gün kalmış. Hatta Avustralya vizesini beklemek için bir önceki yerde 1 aya yakın beklemiş. Şimdi tam hatırlamıyorum ama Atlantik geçişi 36 gün sürmüş.Pasifik geçişi de ya bu kadar yada bundan az.
Saygılarımla
-
İyi günler arkadaşlar.
Denizi ve okumayı çok seven biri olarak elimde denizle ilgili bir çok kaynak var, bunlardan biride Özkan abinin kitabı. Diyebileceğim tek şey , bence boş verin okyanusu kaç ayda geçmiş falan inanın bu çok önemli değil , önemli olan nasıl geçmiş olduğu , Özkan hocanın kitabı bence son zamanların en iyi eseri. Tabi bu kitabı salt bir deniz ansiklopedisi olarak hazırlamamış kendisi veyahut da bir seyahatname olarak. Her şeyin kesiştiği bir noktada , biraz denizcilik , biraz otobiyografi , biraz seyahat katılmış , tüm tadların zarafet ile uyuştuğu , damaktan lezzeti geçmeyen muhteşem bir yemek ziyafeti sunmuş Özkan hocam. Hepimizden , deniz düşkünlerinden yani , öyle çok ortak nokta bulacaksınız ki kitabında anlatamam sizlere.