Gönderen Konu: Şişme Katamaran Projesi  (Okunma sayısı 82740 defa)

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #150 : Ekim 18, 2017, 08:25:46 ÖS »

Eh, tekne forumunda havacılık konuşacağız. Umarım kızmazlar. Ben zaten burada ikisini bir şekilde birleştirmeye çalışıyorum, yani ucu yine denize dokunacak.

Ben de havacılığa küçükten beri meraklıydım. Önce ortaokulda JetModel'in PırPır, Serçe, Gezgin gibi uçaklarını yaptım. Daha sonra lisede THK Martı, A1, A2 modellerini. Katıldığım bir seçme yarışmasında THK elemanlarının tam bir memur davranışı ile uçakları katletmesi beni havacılıktan bir süre soğuttu. Neyse ki sonradan yeni icatlar çıktı. Önce delta kanat yapmak istedim, ama sonra yamaç paraşütünü keşfettim, öylece epeyce bir hevesimi aldım.

Belki "paraşüt" demem işi zora sokuyor. Çünkü her ne kadar görünüşü paraşüte benzese de, adı "Yamaç Paraşütü" olsa da, o aslında bir paraşüt değil, bir kanat. Ama adı öyle konduğu için paraşüt diyoruz. Yapı olarak da sizin uçurtmaya çok benzer. İki katmanlı. Önden gelen hava ile içi doluyor, kesimi de ona göre yapıldığı için kanat profili şeklini alıyor.

Bütün kanatlar rüzgara karşı uçar. Hatta ancak rüzgar varlığında uçar. Yani önden gelen hava akımı olmazsa kanat uçamaz. Yamaç paraşütleri de öyle. Delta kanat da öyle. Uçaklar da öyle. Yeterince rüzgar varsa, düz yerde kalkıp yükselebilirsiniz. Veya "yelken uçuşu" dediğimiz uçuş tipinde küçük bir yamaçta karşıdan / alttan gelen azıcık rüzgarla havada tututunur, o bölgede uçarsınız. Rüzgar yoksa, yamaçtan aşağı kendinizi bıraktığınızda bir anlamda kendi rüzgarınızı yaratıp, aşağı doğru süzülürken yatay olarak da ileriye gidersiniz. Yamaç paraşütleri yapısına göre genelde 1/5 ile 1/10 arasında (benimki 1/7) süzülür. Yani bir metre inerken 7 metre ileri gider. Delta kanat 1/20, planör de sanırım 1/50 gibi.

Her kanadın yapısına göre bir de hızı vardır. Benim paraşüt (yani kanat) sıfır rüzgarda süzülürken maksimum 37 km/sa hızıyla uçar. Karşı rüzgar varsa, hava hızı yine 37 km/saattır, ama yer hızı 37-rüzgar hızı kadardır. Yani rüzgar hızı 37 km/sa ise havada asılı kalır, fazla ise geri sürüklenir. Ters dönüp rüzgarla birlikte uçarsa hızı bu kez kabaca 37 + rüzgar hızı olur, ama pek sağlıklı değildir çünkü hücrelerde basınç düşük olduğundan kanat dengesizdir, kapanabilir.

Ben denizde kanadı rüzgara karşı açabilirsem, ki ilk denemeleri 10-15 km/sa rüzgar ile düşünüyorum, kanat 37 km/sa ile uçmak isteyecektir. Ama tekneye bağlı olduğu için, öne atak yaptığında ayağına ip dolanan adam gibi tökezleyip öne çakılacaktır. Tekne karada olmayıp, tam da sabit olmadığından tekne bir miktar kanadı izleyecek ama tekne hızı özellikle başlangıçta çok küçük kalacağından, kanat yine öne geçecek, yere çakılacaktır.

Bunu aşmanın iki yolu olabilir.

Birincisi Kanat yukarı kalkınca fren koymak. Bu durumda kanat tepede sabit kalacaktır. Sonra yavaş yavaş freni azaltıp kanadı hızlandırırken teknenin de ona ayak uydurmasını beklemek.

Bu birincide ve normal uçuşlarda (ve de kite-surf yapan boardlarda) ip uzunluğu sabittir. Ben ipi bir vinçte tutacağım ve yavaş yavaş yukarı salacağım. Yani kanat yukarı kalktığında öne atak yaptığında ben ipi salarsam kanat biraz "bayılır" (öne gitmekten vazgeçer), biraz yükseğe çıkar - ki orada rüzgar daha çoktur, az sonra daha da hızlı gidecektir. Ama o ilk atakta tekneye bir momentum vermiş olur hareketi başlatır. Sonra kanat hızlandıkça tekne de hızlanır.

... diye umuyorum

Bu durumda kanat maksimum 37-rüzgar hızı ile uçacaktır. Ama taşıdığı yük çok fazla olduğu için (benim kanat 60 kilo yükü 37 km hız ile uçuracak şekilde tasarlanmış - tekne 200 kilo, bir de ben kabaca 250 kilo). Uçmayacağız, sürükleneceğiz ama yine de 37 - rüzgar hızından düşük olacaktır diye düşünüyorum.

Rüzgarı arkamıza alırsak daha hızlı gitme olsaılığı var. Kanat basıncı bu durumda havadakine göre birza daha yüksek olabilir, çünkü yere bağlı ve ağırlık daha fazla. Bu avantajla kanat oldukça hızlı gidiyor olabilir.

Bu projenin özü bu kısacası.

selim

  • Çırak Üye
  • ***
  • İleti: 117
  • Ad Soyad: selim ozdil
  • Bulunduğu İl: mugla
  • Doğum Yılı: 1955
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #151 : Ekim 19, 2017, 02:25:24 ÖS »
Kimsenin kızacağını zannetmiyorum çünkü biz bir teknede yelken amaçlı kullanılacak bir gereçten bahsediyoruz.
Açıklamalar için teşekkür ediyorum, gayet anlaşılır bir şekilde yazmışsınız. Yazdıklarınızı dikkatlice okudum, bence paraşütle, bir yüzen cismin rüzgara karşı gitme şansı YOK. Ben uçurtma sörfünde de aynı şeyi düşünüyorum ama gittiği söyleniyor, belki başka bir istikamette elde ettikleri momentumu rüzgara karşı hareket için kullanıyor olabilirler veya uçurtmayı DİK bir şekilde ve belli bir açıda tutabilmenin bir tekniği veya bilmediğimiz bir şey vardır.

Rüzgar arkada durumunda ben teknenin devrilme momentlerini en az seviyeye indirmek açısından, bendeki uçurtmayı tekneye nasıl bağlarım diye düşündüğümde, teknenin ön kısmında bir yandan başlayıp, önden geçen ve diğer yanda biten yarım daire bir ray düşünmüştüm. Arkadan gelen rüzgar istikametine göre, bağlantı pozisyonu, devrilme momentini en aza getirecek şekilde bu yarım daire ray üzerinde hareket edecekti. Ama hem bu rayın konstrüksiyon zorluğu, hem de ön tarafa da salma gereksinimi ortaya çıktı. Başka sebepler de eklenince vazgeçtim.

Düşündüğüm bir diğer alternatif de direğe yelken yerine paraşütü dik olarak bağlamaktı. Önden gelen rüzgar ile paraşüt yelkenden çok daha kolay şekil alır diye düşündüm. Özellikle şiştiğinde kalınlığı olan bir uçak kanadı şeklini alacağından, klasik bir yelkene göre kalınlığı olduğundan çok daha fazla kaldırma kuvveti üretecekti, bu fikri paketledim duruyor, tekne bittiğinde ve yelkenli yüzdürmeyi öğrendiğimde mutlaka deneyeceğim.

Sizin için de elinizdeki paraşütü keserek uygun büyüklüğe getirip tekneye bir direk koyup, bir kısmını ana yelken, bir kısmını jib olarak kullanmak bir düşünce olabilir.

Bendeki uçurtmalar takviyeli kaplanmış polyester kumaştan, tartmadım ama ağırlığı sanıyorum 35-40 gm/m2 mertebesinde, ve geçirimsiz yani ağzınızı dayayıp üflediğinizde arka tarafa hava geçmiyor. Bir de paraşüt yaparım diye PARAŞÜT KUMAŞI almıştım, bu da takviyeli biraz daha kalın polyester kumaş FAKAT KAPLANMAMIŞ, yani kumaşı ağzınıza dayayıp üflediğinizde bir miktar hava geçiriyor. Sizdeki paraşüt büyük bir ihtimalle KAPLANMAMIŞ GERÇEK PARAŞÜT kumaşı, belki bunu da dikkate almanız gerekir çünkü geçirimli kumaştan yapılan yelken verimli çalışmaz.
 


vlkanaydin

  • Kurucu
  • Onursal Rehber
  • *****
  • İleti: 7.315
    • Denizrehberim Forumu
  • Ad Soyad: Volkan Aydın
  • Bulunduğu İl: Bursa
  • Doğum Yılı: 1991
  • Tekne Adı: Suerte Vogo
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #152 : Ekim 19, 2017, 03:13:54 ÖS »
Size herşey her konu serbest,garantisi benim gönlünüz ferah olsun  <> Ben okurken çok zevk alıyorum.
VOLKAN AYDIN
Nilüfer/Bursa
admin@denizrehberim.com

Suerte Vogo'nun Yapım Macerası İçin Tıklayın!

selim

  • Çırak Üye
  • ***
  • İleti: 117
  • Ad Soyad: selim ozdil
  • Bulunduğu İl: mugla
  • Doğum Yılı: 1955
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #153 : Ekim 19, 2017, 04:01:16 ÖS »
Bir yanlışlık var, böyle kolay birşeyi bugüne kadar birileri düşünür uygulardı, acaba nerede yanlış düşünüyoruz derken JETON DÜŞTÜ. Paraşütü yelken direğine bağlayınca tek taraflı çalışıyor, rüzgar öbür tarafa geçince yelkeni çıkarıp ters çevirmek gerekiyor.  :gk   Neyse biz de yelkeni rüzgar yönü değiştiğinde söker döndürüp başaşağı takarız. Napalım?

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #154 : Ekim 19, 2017, 04:17:40 ÖS »
Normal Uçurtma Sörfü kaynakları (eğitim malzemeleri vb) zaten uçurtma rüzgara dik gider demez. Çoğunluk 45 derece der. Bazı sörfçüler 60 derece kadar gittiklerini iddia eder. Açıkçası ben tam rüzgara karşı giderim diyen de, giden de görmedim. En yüksek hız dik açıda sağlandığından hep dik gitmeye çalışırlar. Arkadan alıp giderse dönmesi oldukça sorunlu olur.

Daha önce de dediğim gibi, bizim alet paraşüt değil bir kanat olduğu için rüzgara karşı gider. Kanat gider ama tekneyi götürebilmesi ayrı mesele. Dediğim gibi, tekne paraşütün ilerlemesine engel olur, çakılmasına neden olur. Ben onu aşmaya çalışacağım.

Aşağıdaki bağlantıda bir uçurtmanın tekneden nasıl (otomatik) kaldırıldığı var. Ben de benzer şekilde ama elle kaldıracağım, ama uçurtma değil kanat olacak. Daha önce görmediyseniz belki fikir verir.

http://www.nauticexpo.com/prod/omegasails/product-38790-297514.html

Sayfanın sağ altında video düğmesi var, orayı tıklayın.


Paraşütü direğe dik bağlamayı ben de birkaç yıl önce düşünmüştüm. Ama kanadın boyu 10 metre. Şekil alması da problemli. Onun yerine kanat profilli katı kanat-yelken (polyester vb) kullanan tekneler görmüştüm. SAnırım Cousteau'nun da benzer bir tekne projesi vardı. Değişik katı yelken projeleri vr. Belki bir sonraki projede ben de katı kanat-yelken denerim.


http://www.sail-world.com/nz/photo/125942


Bizim paraşüt kumaşları kaplamalı. 40gr/m2 gibi olmalı. 27 gr/m2 ye kadar inenler var. Kaplama olmasa biz havada kalamayız. Elek gibi havayı süzer biz de anında yere çakılırız.

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #155 : Ekim 19, 2017, 04:19:24 ÖS »
Size herşey her konu serbest,garantisi benim gönlünüz ferah olsun  <> Ben okurken çok zevk alıyorum.

Deliye hergün bayram gibi yani... :)

selim

  • Çırak Üye
  • ***
  • İleti: 117
  • Ad Soyad: selim ozdil
  • Bulunduğu İl: mugla
  • Doğum Yılı: 1955
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #156 : Ekim 19, 2017, 07:43:35 ÖS »
Kemal bey,
Rüzgara karşı giden uçurtma sörf videosu bulduk.

Tabii yelkenli ile mukayese ettiğinizde çok verimsiz bir açı gibi gözüküyor ve sörf tahtasının özel bir sürat ve pozisyon alması gerekiyor. Bunlar bir tekne için pek mümkün gözükmüyor.
Bağlantı verdiğiniz videoda, uçurtmanın ön tarafı bir kompresör ile şişiriliyor ve bir bom haline getiriliyor, daha büyük uçurtmada ise alt tarafa bir borudan bir BOM koymuşlar. Bu da arkadan gelen rüzgarla uçurtmanın tekneden havalandırılabilmesi için bir fikir veriyor.

Tabii siz iki adet muzla yola çıkıp bir katamaran yapınca, biz de imrenip, acaba şişme bir bot yapabilirmiyiz,  diye düşünmeye başladık.
Şişen kısmı DUPOND'un ürettiği bir malzeme ile yaptıklarını, üzerini camyünü takviyeli bir kumaş ile kapladıklarını ve bunları bir yapıştırıcı ile yapıştırdıklarını biliyordum. Geçenlerde araştırdım:
Dupond'un malzemesi HYPALON imiş, ama birkaç senedir üretimden kaldırmışlar, demek ki bir alternatifi var. Koruma amaçlı olan camyünü takviyeli malzemenin ne olduğunu henüz bulamadım. Yapıştırıcı ise iki bileşenli POLYCHLOROPRENE, tek bileşenlisini biliyorum, TANGİT, BALY birer polikloropren yapıştırıcı ama iki bileşenlisinin ne farkı var bilmiyorum.
Bez kano yapayım derken, polyester kumaşı nasıl yapıştırırım diye araştırdığımda karşıma bildiğimiz SİLİKON'un elektronikçiler için üretilen daha temiz olanı çıkmıştı.
Sonra iki de konu okudum, biri kot pantolon kumaşından diğeri de boyacı örtüsünden (painter tarp) şişme bot yapıyor. Biri elektronikçiler için olan silikonu yapıştırıcı olarak kullanıyor, kot pantolon için bir bilgi yok, her ikisi de kumaşı kauçuk çatı izolasyon boyası ile sızdırmazlık için boyuyorlar ve her ikisi de zırh koymuyor, valfleri ise hazır alıp takıyorlar.
TEHLİKELİ BİR PROJE, Kemal beyin paraşütlü katamaranı gibi.
Tabii bu botları yapanlar tecrübe seferini yaptılar mı, ne oldu, hala hayattalar mı yoksa sahile yüzerek mi çıktılar, yoksa denizde kayboldular mı? BİLMİYORUM. Fakat bir model yaparak denenebilir.
Madem modelciyiz, bir şişen bot modeli mi yapsak diye düşünüyorum, eğer modelde umduğumuzu bulursak belki gerçeğini de yaparız. Bir araştıralım bakalım şu kauçuklu çatı izolasyon boyası ne imiş, model yapacak kadar az miktarda bulabiliyormuyuz.
Belki sizler da niyetlenirsiniz diye sizlerle paylaşmak istedim.



khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #157 : Ekim 19, 2017, 08:24:58 ÖS »
Selim Bey,

"Upwind" ama, tam kafadan değil. Dediğim gibi 45 derece hatta daha az. Videonun sonlarında dikkat ettiyseniz, rüzgar yönüne döndükçe hız azalıyor ve bir noktada oku kırmızı yaptı ve orada durdu. Yani bundan daha fazla rüzgar yönüne gidemezsiniz. Yelkenliler de böyle zaten. Genelde 45 derecelik "tacking" yapılır, sonuçta yolu uzatarak rüzgara karşı hedefe gidilir. Ama doğrudan, tam rüzgara karşı değil. Tekne de zaten 45 derece açı ile gittiğinde epeyce bir yatar, tıpkı sörf tahtası gibi.

Benim muzlar tam şişme. Yani sadece hava var. İçeride köpük yok. Köpük olunca indirip katlama şansınız yok. Ama daha dayanıklı olabilir. Delinse patlasa bile sizi karaya çıkartır.

Kot-Boya örneğini ben de okumuştum, ama bu muzlar 12 yıldır elimde, ayrıca bir malzemeye ihtiyacım yoktu. Ben yapacak olsam köpük kullanmayı tercih ederdim.

Şöyle çok basit bir köpük katamaran var. Çok basit ama fikir verebilir, geliştirilebilir.

http://www.instructables.com/id/DIY-Styrofoam-Catamaran/

Benim bu forumdaki ilk sayfalara baktıysanız ilk düşüncem daha çok bota benziyordu. Tabanı sert (köpük+epoksi) muzlar yanda ve daha üstte. Uçları birleştirirseniz bota benzer. Hazır benzerleri de var zaten. Ama epoksi işinden kaçtım, benim gibi aceleci insanlara göre değil. Sabır ve itina istiyor...

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #158 : Ekim 19, 2017, 08:45:15 ÖS »
Aşağıdaki resimler 1977 yılında naylon torbadan yaptığımız sala ait. Platform olarak inşaatlık kereste, kaplama olarak da bir çadır eskisi kullanmıştık.

Dört naylon tüpten oluşan deniz yatağı gibi birşeydi. Daha imalat sırasında tüplerden birinin delik olduğunu farkettik, ama bantlayıp yola çıktık. Ayvalık'tan Dikili'ye kadar gittik. Dikili girişinde battık.

Battık ama yıkılmadık, ayaktayız - hayattayız.













sessizsakin

  • Kıdemli Üye
  • İleri Rehber
  • *
  • İleti: 650
  • Ad Soyad: Kadir
  • Bulunduğu İl: Varna
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #159 : Ekim 20, 2017, 12:36:55 ÖÖ »
Kemal bey,
Rüzgara karşı giden uçurtma sörf videosu bulduk.

Tabii yelkenli ile mukayese ettiğinizde çok verimsiz bir açı gibi gözüküyor ve sörf tahtasının özel bir sürat ve pozisyon alması gerekiyor. Bunlar bir tekne için pek mümkün gözükmüyor.
Bağlantı verdiğiniz videoda, uçurtmanın ön tarafı bir kompresör ile şişiriliyor ve bir bom haline getiriliyor, daha büyük uçurtmada ise alt tarafa bir borudan bir BOM koymuşlar. Bu da arkadan gelen rüzgarla uçurtmanın tekneden havalandırılabilmesi için bir fikir veriyor.

Tabii siz iki adet muzla yola çıkıp bir katamaran yapınca, biz de imrenip, acaba şişme bir bot yapabilirmiyiz,  diye düşünmeye başladık.
Şişen kısmı DUPOND'un ürettiği bir malzeme ile yaptıklarını, üzerini camyünü takviyeli bir kumaş ile kapladıklarını ve bunları bir yapıştırıcı ile yapıştırdıklarını biliyordum. Geçenlerde araştırdım:
Dupond'un malzemesi HYPALON imiş, ama birkaç senedir üretimden kaldırmışlar, demek ki bir alternatifi var. Koruma amaçlı olan camyünü takviyeli malzemenin ne olduğunu henüz bulamadım. Yapıştırıcı ise iki bileşenli POLYCHLOROPRENE, tek bileşenlisini biliyorum, TANGİT, BALY birer polikloropren yapıştırıcı ama iki bileşenlisinin ne farkı var bilmiyorum.
Bez kano yapayım derken, polyester kumaşı nasıl yapıştırırım diye araştırdığımda karşıma bildiğimiz SİLİKON'un elektronikçiler için üretilen daha temiz olanı çıkmıştı.
Sonra iki de konu okudum, biri kot pantolon kumaşından diğeri de boyacı örtüsünden (painter tarp) şişme bot yapıyor. Biri elektronikçiler için olan silikonu yapıştırıcı olarak kullanıyor, kot pantolon için bir bilgi yok, her ikisi de kumaşı kauçuk çatı izolasyon boyası ile sızdırmazlık için boyuyorlar ve her ikisi de zırh koymuyor, valfleri ise hazır alıp takıyorlar.
TEHLİKELİ BİR PROJE, Kemal beyin paraşütlü katamaranı gibi.
Tabii bu botları yapanlar tecrübe seferini yaptılar mı, ne oldu, hala hayattalar mı yoksa sahile yüzerek mi çıktılar, yoksa denizde kayboldular mı? BİLMİYORUM. Fakat bir model yaparak denenebilir.
Madem modelciyiz, bir şişen bot modeli mi yapsak diye düşünüyorum, eğer modelde umduğumuzu bulursak belki gerçeğini de yaparız. Bir araştıralım bakalım şu kauçuklu çatı izolasyon boyası ne imiş, model yapacak kadar az miktarda bulabiliyormuyuz.
Belki sizler da niyetlenirsiniz diye sizlerle paylaşmak istedim.

Piyasadaki şişme botların %90'ı naylon fiber üzerine pvc kaplama oluyor. genelde seri üretimde naylon fiber arada, iki pvc film altlı üstlü sandviç olacak şekilde sıcak rulo preslerden geçiriliyor. Naylon fiber kuvvetlere mukavemet gösterirken pvc de darbelere ve su geçirmezliğine karşı mukavemet gösteriyor.  Bu lamine malzemeyi elde yapmak pek mümkün değil. Piyasadan bulunur mu bilemedim. Piyasada buna en yakın tırcı brandası var. O da cam elyaf üstüne pvc kaplama oluyor. mantık aynı olsa da, muhtemelen kullanılan pvc çoğunlukla geri dönüşümdür. Yada işçiliği düşük kalitedir. Neticede üst üste kat izi yaptığınızda pvc kendini salıyor tır brandalarında. Onu kullanmak da sakıncalı olur.

Ayrıca bu tarz pvc kompozitler genelde sıcak presle yapıştırılır. Yani eritip birbirine presleyerek. Brandacılar sürekli yapar. ben reklam sektöründeyken atölye çalışanları da brandaları sürekli eklerdi sıcak presle. reklam için branda yapıştırması kolay. Ama mukavemet hak getire. Güvenlik söz konusuyken çok sıkıntılı ve riskli. Sadece üst üste yapıştırmak yetmiyor çünkü. içindeki naylonların fiberlerin de birbirine yeterince binmesi ve presle iyice kaynaştıklarından emin olunması gerek.

Ayrıca şişme tasarımında belli yerlerde formunu koruyabilmesi için içerden bölmeler yapmak lazım. yoksa boru değil de amerikan futbolu topu oluşabilir zannımca.  Bence şişme bot yapmak ahşap tekneden zor iş :) Tabi bu benim kanaatim.

Bu arada pvc 200 derece altında eriyor. nylon 200 derece üstünde. bu sebepten pvc kaynağı da ona göre düzgünce yapılması gereken birşey. aşırı ısıtıp naylonun fiberlik özelliğini bozmamak, buna rağmen pvc'yi yeterince ısıtıp iyi kaynatmak lazım felan.

Ayrıca PVC deyince karşımızda tek bir kimyasal formül gelmiyor. farklı kullanımlar için modifiye edildiğinden her yapıştırıcı her duruma hizmet etmiyor. Benim bildiğim, tangit gibi yapıştırıcılar sert pvc'leri yapıştırmak için kullanılabiliyor sadece. Yumuşak pvc'lerde iş değişiyor olması lazım. Yine de her türlü yapıştırdıktan sonra çok iyi preslemek gerek. imalat hattı yokken de bu bana korkutucu geliyor. Çünkü uzunca bir dikişi düzgünce preslemek epey zahmetli olsa gerek. hadi düz dikişler preslenir, çember şekildeki kesitlere gelenler nasıl yapılır bilemiyorum.

Zaten benim düşüncem, küçük tamiratlar yapılmıyorsa pvc laminasyonları en iyi ısı presiyle yapıştırabilirsiniz güvenli şekilde.
Daha önce büyük bir reklam projesinde başımıza gelmişti. 10 metre yükseklik, 40 metre boyunda bir branda lazımdı. ki bu branda koşu bandının kayışı misali kıvrılıp bir yerde ha bire dönecek. yapıştırma işini ciddiye almamız gerektiğini, gerekirse branda üretene yöntem sormamız gerektiğini belirtsem de, memleket ustasına laf geçiremedim. Bişey olmazların ardından, vinç'lerin 3 - 4 saat uğraşı sonucu yerine asılan sistem, ilk çalıştırmada brandanın yapışma hattından hoşungort diye ayrılmasıyla b*k olmuştu. Sonra arandı edildi. bi katlama tarifi verdiler. brandayı üst üste bindirip iç içe kıvırıp ( soba boruların ek yeri gibi ) sonra ısı presiyle yapıştırıldı.

Bu linkteki elle uydurmasyon olan ve dayanılıklığının hiç bir güvencesi olmayan ısı kaynağı :
Pres gücü ustanın iman gücüne bağlı.

Şu linkte de daha kontrollü bir alet var :
Ama bunlar hep klasik branda kaynağı. Bir de bilgisayar kontrollü koca makineler var. Botlar için güvenli olan ancak onlar olur sanırım.

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #160 : Ekim 20, 2017, 07:39:51 ÖÖ »
Bu işi yaparken, yapıştırıcı / kaynak konusu ile (pek fazla bilimsel olmasa da) fiili olarak ilgilendim. Yani aldım, kullandım, denedim; ya da yaptım denedim, vs.

Piyasada reklamcılık amaçlı yada TIRcıların kullandığı PVC malzeme ile benim muzların malzemesi epey farklı. Prensip aynı, üç katlı laminasyon. 1100 gr/m2 diye aldığım malzeme ince, ütü ile kolayca yapıştı (ama ayrılmadı gerçekten). Benim malzeme de 1100 gr diye geçiyor, ama aynı ütü ile asla yapışmadı. Isı tabancasının ucuna pres amaçlı profil demir koydum, hem ısıtıp hem (iman gücüyle) bastırıyordum. Sonunda oldu ama pek güvenemedim. Yerli muz imalatçıları var, onlar ne kullanıp nasıl yapıyor bilmiyorum ama Çin'deki imalatçılardan bir örnek video aşağıda. Isı tabancası ve pres prensip olarak.



Epeyce yapıştırıcı denedim, Hızlı Süper yapıştırıcı dahil. Genel ilke, sert malzemeye sert - yumuşak malzemeye yumuşak yapıştırıcı kullanmak. Süper yapıştırıcı sert sınıfa giriyor ama oldukça başarılı olduğu durumlar oldu. Hala da kullanımda olan yerler var. Suda ne olacak göreceğim.

Tangit sert PVC için. Hiç denemedim. Sert PVC de bile bir denediğimde pek başarılı bulmamıştım. Baly en yaygını. İyi sürmek, en az 20 dakika bekleyip çok iyi preslemek lazım. oldukça başarılı. Suda göreceğim.

Henkel'in poliüretan bazlı bir yapıştırıcısı var. Metal-Metal, PVC-PVC dahil birçok şeyi yapıştırıyor. Oldukça kıvamlı, hamur gibi birşey. İnce sürer ve çok beklerseniz oldukça iyi yapıştırıyor. ÇArkçı Turizm diye birilerinin bir alüminyum yapıştırıcısı var. Buna benziyor, o da benzer sonuçlar veriyor.

Epoksi PVC tamir kiti var. Oldukça iyi yapıştırıyor. 72 saat beklemek lazım. Heryerde kullanamıyorsunuz.

3M'in PVC kaynağı dediği bir yapıştırıcısı var. Litresi 70 EURO. 1 litrenin ne kadar yeri yapıştıracağını söyleyemediler. Fikir bile veremediler. Türkiyede yok. En az 6 litre sipariş vermek gerekiyordu, istemedim.

En son brandacıdan yarım buçuk birşeyler duydum. Isı tabancası vardı, bilseydim PVC yapıştırma işini burada yapardım dedim. Bunla olmaz bu hafif işler için dedi. (Çin'dekileri kastederek) biliyorum ısı-pres makinalar var dedim. Onlar da değil dedi. Ağabeyi bir fabrikada çalışıyormuş. Orada yüksek frekansla (ısı yaratıp?) yapıştıran makinalar varmış. Ama tabii böyle işler için uğraşmazlarmış. Nasıl birşey pek anlayamadım. Şöyle ve buna benzer örnekler var:



Şu bağlantıda da kısaca işin prensibini anlatıyor. Yüksek frekanslı radyo dalgalarıyla malzemeyi ısıtıp içten dışa sağlam bir yapışma sağlıyormuş.

http://www.belsonic-machines.com/index.php/en/operation-principals/principles-of-high-frequency-welding

selim

  • Çırak Üye
  • ***
  • İleti: 117
  • Ad Soyad: selim ozdil
  • Bulunduğu İl: mugla
  • Doğum Yılı: 1955
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #161 : Ekim 20, 2017, 09:51:10 ÖÖ »
Ben şişme bot ile ilgili bir konu açtım. bilgi ve tecrübelerimizi orada paylaşabiliriz.
http://www.denizrehberim.com/acaba-evde-sisme-bot-yapabilirmiyiz-t3293.0.html;new#msg31119

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #162 : Ekim 24, 2017, 06:03:35 ÖS »
Elimdeki dikişlerin alınmasını ve de (olur ya belki) havanın düzelmesini beklerken aslında eski birkaç videoya rastladım. Kanat profilli ama " yumuşak" (katlanan) yelkenler de varmış. Beneteau'nun da güzel bir videosu var, birkaç başka marka daha. Sonra nedense 2015'den sonra pek yok. Ama bu basit ve verdiği bilgiler güzel gibi geldi. Paylaşayım dedim.



Benim yamaç paraşütünün öndeki hava deliklerini kapatıp profili batenlerle sağlarsam, ana direği de ortadan geçirdik mi olacak gibi bu iş !!

vlkanaydin

  • Kurucu
  • Onursal Rehber
  • *****
  • İleti: 7.315
    • Denizrehberim Forumu
  • Ad Soyad: Volkan Aydın
  • Bulunduğu İl: Bursa
  • Doğum Yılı: 1991
  • Tekne Adı: Suerte Vogo
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #163 : Ekim 24, 2017, 11:02:58 ÖS »
Abi bu aralar hava senin kolayına olmayacak galiba  :crying
VOLKAN AYDIN
Nilüfer/Bursa
admin@denizrehberim.com

Suerte Vogo'nun Yapım Macerası İçin Tıklayın!

khbilen

  • İleri Rehber
  • ***
  • İleti: 926
  • Ad Soyad: Kadir Haldenbilen
  • Bulunduğu İl: Denizli / İzmir
  • Doğum Yılı: 1955
  • Tekne Adı: Albatros
Ynt: Şişme Katamaran Projesi
« Yanıtla #164 : Ekim 25, 2017, 08:21:56 ÖÖ »
Aslında maçın normal süresi (gol atamadan) bitti de; hani acaba uzatmalarda bir gol atabilir miyiz diye umutlanıyorum. Sakat oyuncu tekrar oyuna girer, hakem 90+10 falan oynatır, o arada güneş beş dakikalığına açar, falan...

Cuma deniz ve rüzgar nispeten sakin olacak gibi, ama hava soğuk. Suda biraz ıslansam, takırdamak an meselesi. Daha parmak da özgürlüğüne kavuşmadı. Bugün sekizinci gün, ne diyecekler bakalım.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
36 Yanıt
28744 Gösterim
Son İleti Temmuz 20, 2017, 12:50:32 ÖS
Gönderen: sessizsakin
401 Yanıt
160189 Gösterim
Son İleti Ocak 13, 2016, 11:20:58 ÖÖ
Gönderen: huseyinyurt41
11 Yanıt
9236 Gösterim
Son İleti Ağustos 02, 2014, 05:34:56 ÖS
Gönderen: cenkguney
3 Yanıt
6801 Gösterim
Son İleti Ekim 29, 2014, 11:44:48 ÖS
Gönderen: murat alemdar
4 Yanıt
3542 Gösterim
Son İleti Ocak 22, 2017, 02:19:15 ÖÖ
Gönderen: Xxx
6 Yanıt
6014 Gösterim
Son İleti Ocak 28, 2017, 01:49:31 ÖS
Gönderen: ümit gökay
2 Yanıt
6141 Gösterim
Son İleti Eylül 15, 2017, 12:03:40 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
2 Yanıt
3699 Gösterim
Son İleti Ekim 02, 2017, 11:01:11 ÖÖ
Gönderen: msceylan
10 Yanıt
6476 Gösterim
Son İleti Kasım 17, 2017, 01:37:46 ÖÖ
Gönderen: sessizsakin