Gönderen Konu: Çanakkale Kilitbahir Gezisi  (Okunma sayısı 3055 defa)

ozancirpan

  • İleri Üye
  • ***
  • İleti: 338
  • ozancirpan.blogspot.com
    • Bi Dahamı Gelecez Dünyaya
  • Ad Soyad: Ozan ÇIRPAN
  • Bulunduğu İl: Ankara
  • Doğum Yılı: 1981
  • Tekne Adı: Rüzgar
Çanakkale Kilitbahir Gezisi
« : Haziran 18, 2014, 10:35:07 ÖÖ »

Çanakkale Türküsü

Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğime eyvah

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Of gençliğim eyvah

Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde toplar kuruldu
Vay bizim uşaklar orda vuruldu
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir dolu testi
Analar babalar umudu kesti
Of gençliğim eyvah

Bu türküyü ilk dinlediğimden beri Çanakkale hep içimde ölmeden önce yapmam gerekenler listesinde yer aldı. 2012 Ramazan Bayramında Kilitbahir'e gitme fırsatım oldu. Bu gezimi okuyanlara alternatif olması açısından yayınlıyorum.

Bölüm 1: Nasıl Bir Tatil ve Nerede

Tatil için plan yaparken eşimle bazı kriterler belirledik.
Bunlar:
1) Ne çok kalabalık nede çok ıssız olacak.
2) Sabah kuş sesiyle uyanıp, birkaç adımla denize girebileceğimiz bir yer olacak.
3) İstanbul’a yakın olacak.
4) Tatil bütçemizi aşmayacak.



İlk hedefimiz yemeğimizi kendimiz pişirebileceğimiz apart otel veya pansiyon tipi yerlerdi, ancak rezervasyon için biraz ağır davrandığımızdan, ya gönlümüze göre yer bulamadık ya da bulduğumuz yerler bütçemizi aştı. Durum böyle olunca güzel bir kamp alanı bulup, çadır kurmaya karar verdik.





Gönlümde her zaman için Çanakkale'nin özel bir yeri vardır. Şehitlikleri gezip hem o ortamı yaşamak hemde güzel bir tatil yapmak istedik. İnternette yaptığım araştırma sonucu ya Saros Körfezine ya da eski ismi Damla Camping yeni ismi Zargana Tatil Köyü olan 2 yer belirledim. Saros Körfezi kalabalık olacağı düşüncesi ile Zargana Tatil Köyü Dündar Abiden yer ayırttım.

Bölüm 2: Kamp İçin Malzeme Temini

Çadır kuralım dedik ama elde hiç bir malzeme yok. Praktikere gidip 100 TL ye çadır aldım. Burada dikkat edilmesi gereken konu çadır boyutları. 2 kişi olmamıza rağmen 4 kişilik çadır aldım ki  içeriye malzeme de koyabileyim. Aldığım çadır ölçüsü 240 cm x 240 cm x 130 cm. Çadırın yüksekliği 130 cm, daha yüksek bir çadır bulabilirseniz onu alın. Yatak olarak ise 60 TLye intex marka, tek katlı, çift kişilik şişme yatak aldım. Bu yatakların içinde kendi pompası olanlar varmış, sonradan öğrendim. Pompalı olanın şişirme gibi derdi yok. Tak fişi, bitir işi hesabı. Diğer kap kacak kısmını evden tedarik ettim zaten. Artık yola koyulma zamanı geldi.

Bölüm 3: Ulaşım

Çengelköy'deki evimizden sabah 6 gibi yola çıktık. FSM köprüsünden çevre yolundan Çanakkale'ye doğru yola koyulduk. Google Maps'e baktığım zaman 3,5 saat gibi bir zaman zarfında Kiltbahir'e ulaşmamız gerekiyordu, böylece sabah 9,5 - 10 gibi kamp alanında olacağız, çadırımızı kuracağız, günü verimli kullanacaktık. Fakat gerek bayram trafiğinden gerekse yol yapım çalışmalarından kaynaklı daralan şeritlerde kamyonların arkasındaki kuyruktan dolayı bayağı uzun sürdü diye hayıflanırken, halimize bin kere şükür diyeceğimizi Eceabat'a yaklaştığımızda anladım. Yaklaşık Eceabat'a 6 km kala trafik durdu, kaza olduğunu düşündüm ama kontağı kapatıp yarım saat bekledikten sonra bu araç kuyruğunun feribot kuyruğu olduğunu anladım. Tek şeritli yolda karşı şeride geçip ilerledim. Kuyruktakiler doğal olarak araya kaynak yapacağımı zannetiler ve bayağı korna çaldılar. (Bu arada hem korna çalıp hemde küfür edenler olduysa "kötü söz sahibinindir" diyerek laflarını iade ediyorum). Benden tavsiye, buraya gitmeden önce feribota binmeyeceğim yazılı bir kağıdı arabanızın arkasına asın.


 

Eceabat Feribot Kuyruğu


Bölüm 3: Kamp Ortamı

En sonunda kamp alanına ulaştık. Hemen ana yolun kenarında. İşletmeci Dündar Abiyle tanıştıktan sonra çadır kurmak için yerimizi seçtik ve hemen işe koyulduk. Bu yeni çadırlar bayağı kolay kuruluyormuş. 15 dakikada işlem tamam. O eski yayla çadırları neydi öyle. Çadır değil sanki şantiye kuruyorsun. Kamp alanı dolu ama pek kalabalık değil, insanlar günaydın, hoş geldiniz, nasılsınız diye soruyorlar. Bunlar unuttuğumuz kelimeler olduğu için ortam çok hoşuma gitti ve hemen benimsedim. Çoğunlukla aileler var kampta. Hatta 2-3 ay kalan bile vardı. Bu aileler biberleri, patlıcanları ipe dizmişler kış için kurutuyorlardı. Bunları görünce aklıma şu soru geldi, "Nereden alıyorlar bu sebzeleri :) " Kamptan çıkıp, Kilitbahir istikametinin tersine giderseniz, ileride tarlalar başlıyor. Buradan hangi sebzeyi isterseniz bedeli karşılığında alabiliyorsunuz. İsterseniz kendiniz toplayın, bu daha zevkli. Denizi güzel. İlk 1-2 metre taşlık gerisi kum. Biraz daha ilerlerseniz deyim yerindeyse balık kaynıyor. Yalnız iştahınız hemen kabarmasın çupralar akıllı balıktır, denedim gördüm. Hatta oltayla zaman kaybetmeyeyim, zıpkınla daha kolay tutarım dedim ama nafile. Plajda kafesi var, istediğiniz içeceği alıp cüzi bir miktar şezlong ücreti verirseniz, güneşin tadını daha güzel çıkartırsınız.


 

 
 
15 dakikada kurulum tamam

Bölüm 4: Şehitlik Turu

Tatilin 2. günü şehitliklere gitmeye karar verdik. Yolda devamlı duruyoruz çünkü her yer şehitlik. Savaşmanın, ölmenin, onurun, gururun ne demek olduğunu biraz daha anlıyor insan burada. Gördüğünüz sıradan kaya bile aslında bir mezar taşı. Şehitlik turunu uzun uzadıya anlatmayacağım. Ölmeden önce yapılması gereken 10 şey listenize burayı ekleyin, ailenizle birlikte ziyaret edin. Çektiğim fotoğraflar kelimelerden daha anlamlı bence.

 
   

   

   




Bölüm 5: Kamp Tesisleri

Kamp alanında 3 ayrı konaklama seçeneği var. Bunlardan ilki benim yaptığım gibi çadırı sırtınıza atıp, yer kirası vereceksiniz (bu arada yer kirası 2012 fiyatları 25 TL/Gün). Çadır falan getiremem derseniz, kurulmuş kiralık çadırlar var yada bungalow demiyeyimde baraka tarzı odalar var. Bunların fiyatını hatırlamıyorum. Yazımın sonunda iletişim bilgilerini vereceğim. Öğrenen olursa yorum olarak yazsın bizde faydalanırız. Ödeyeceğiniz ücretlere konaklama, elektrik, su, masa ve ortak kullanım buzdolabı dahil. Kafe, mini market ve lokanta mevcut. Tek hoşuma gitmeyen yanı umumi tuvaletlerin temizliği idi. Daha hijyenik olması işletmeye değer katar bence.

Bölüm 6: Sonuç

Hem kafa hemde bedenen dinlendiğim bir tatil oldu. Kesinlikle 5 yıldızlı bir otel yerine, 100 milyon yıldızın altında tatil yapmayı öneririm. Fırsatım olduğu sürece bu şekilde tatil yapmaya devam edeceğim.



Bu arada palet ve şnorkeliniz alın, dalış yapmadan gelmeyin. Huzuru bulun ...




http://ozancirpan.blogspot.com.tr adresinde yazının tamamını ve diğer yazıları okuyabilirsiniz.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
3554 Gösterim
Son İleti Eylül 27, 2011, 01:27:42 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
0 Yanıt
2976 Gösterim
Son İleti Eylül 27, 2011, 01:29:02 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
11 Yanıt
6267 Gösterim
Son İleti Haziran 19, 2014, 12:39:17 ÖÖ
Gönderen: servet
0 Yanıt
2904 Gösterim
Son İleti Eylül 27, 2011, 01:32:14 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
0 Yanıt
3033 Gösterim
Son İleti Eylül 27, 2011, 01:32:47 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
0 Yanıt
2832 Gösterim
Son İleti Eylül 27, 2011, 01:35:33 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
0 Yanıt
2808 Gösterim
Son İleti Eylül 27, 2011, 01:36:50 ÖÖ
Gönderen: vlkanaydin
6 Yanıt
5258 Gösterim
Son İleti Ocak 30, 2014, 02:10:52 ÖÖ
Gönderen: cihan35
0 Yanıt
3013 Gösterim
Son İleti Haziran 20, 2014, 01:39:28 ÖS
Gönderen: ozancirpan